11. Hukuk Dairesi 2012/10582 E. , 2014/1283 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2012
NUMARASI : 2002/1665-2012/49
Taraflar arasında görülen davada İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/02/2012 tarih ve 2002/1665-2012/49 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 21.01.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. N. B. ile davalılar vekili Av. M.. Ü.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 1997 ve 1998 yıllarında Halkbankası İzmir O. T. ... Sanayi Sitesi Şubesinde hesapları bulunan dava dışı Ö. Dış Tic. ve San. Y. A.Ş ile şirket ortakları E. Ö., M. Ö., M.S. Ö., M. K. ve H. B. Ö."in şahsi hesaplarından, bir kısım paraların, dava dışı (Ö. Dağıtım Pazarlama A.Ş çalışanı ve bir zaman adı geçen Ö. Dış Tic. ve San. Yat. A.Ş temsilcisi) C. G."in yetkisiz ve usulsüz işlemleri ile davalıların hesabına aktarıldığını, bunun ortaya çıkması üzerine, adı geçenlerin İzmir 3 Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 1999/334 Esas, 2001/301 karar sayılı dosyasında banka aleyhine zararlarının tazmini için dava açtıklarını, davanın büyük kısmının kabulüne karar verildiğini, davalıların mameleklerinde haksız artış meydana geldiğinin tespit edildiğini, müvekkili bankanın zarara uğradığını ileri sürerek, şimdilik 354.313.485.255 TL"nin Ö. Dağıtım Pazarlama A.Ş (Yeni Ünvanı C.-C. Satış ve Dağıtım A.Ş)"den, 23.167.226.774 TL "nin de İ. M. San. ve Tic. A.Ş yeni ünvanı (C. C. İçecek A.Ş)"den dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu olayın 1997 ve 1998 yıllarında meydana geldiği iddia edilmesine göre sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılan davada bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, sebepsiz zenginleşme iddialarının doğru olmadığını savunarak, davanın zamanaşımı ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, zamanaşımı def"i ilk itirazlardan olmamakla birlikte, cevap süresinden sonra ileri sürülmesi halinde savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olduğu, davacının açıkça rıza göstermesi gerektiği, dava dışı kişilerce bankadaki şahsi hesaplarından haksız olarak bir miktar paranın davalıların hesabına her nasılsa aktarıldığı, davalıların bu şekilde sebepsiz zenginleştikleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olup, öncelikli ve asıl uyuşmazlık davalılar vekilinin zamanaşımı def"inin süresinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Mahkemece, yukarıda yazılı gerekçelerle davalılar vekilinin zamanaşımı def"inin süresinde olmadığı sonucuna varılarak işin esasına girilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Oysa, dava dilekçesinin her iki davalıya 15.03.2004 tarihinde tebliğ edildiği, 22.03.2004 tarihli dilekçe ile davalılar vekilince davaya cevap süresinin duruşma gününe kadar uzatılmasının istendiği, mahkemece, 02.04.2004 tarihli karar ile cevap süresinin duruşma günü olan 27.04.2004 tarihine kadar uzatılmasına karar verildiği, davalılar vekilince cevap dilekçesinin 26.04.2004 tarihinde mahkemeye sunulduğu ve cevap dilekçesi ile birlikte zamanaşımı def"inin ileri sürüldüğü dosya kapsamı ile sabit olup, kabulün aksine uzatılmış cevap süresi içerisinde ileri sürülmüşse zamanaşımı def"i ilke olarak süresindedir.
Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davalılar vekilinin zamanaşımı def"inin 02.04.2004 karar ile birlikte değerlendirilmek ve varılacak sonuç çerçevesinde gerektiğinde işin esasına girilmek gerekirken zamanaşımı def"i konusunda yanılgılı değerlendirmeye dayalı isabetli olmayan yazılı gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.