Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4069
Karar No: 2017/14664
Karar Tarihi: 11.12.2017

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/4069 Esas 2017/14664 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2017/4069 E.  ,  2017/14664 K.

    "İçtihat Metni"



    KARAR

    Konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından sanık ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 16/12/2016 tarihli ve 2016/18806 soruşturma, 2016/7337 esas, 2016/6004 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174/1-b maddesine aykırı düzenlendiğinden bahisle iadesine dair Kocaeli 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/12/2016 tarihli ve 2016/607 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/01/2017 tarihli ve 2017/28 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18.03.2017 gün ve 94660652-105-41-1052-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/03/2017 gün ve 2017/20365 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, sanık ...’ın üzerine atılı 5237 sayılı Kanun’un 86/2. ve 116/4. maddelerinde düzenlenen mala zarar verme ve geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinin 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmezden önceki haliyle de, anılan maddenin 253/1-a ve anılan maddenin 1-b-3. fıkraları gereğince uzlaşmaya tabi olduğu, sanığa ve mağdura soruşturma aşamasında, dosya içerisinde bulunan usulüne uygun uzlaşma teklifinin yapıldığı ve uzlaştırma teklifinin kabul edilmemesi üzerine kamu davasının açıldığı anlaşılmakla, itirazın kabulü yerine, yazılı reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı ...nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.” denilmektedir.
    I- Olay:
    Şüpheli hakkında Kocaeli Cumhuriyet başsavcılığınca müştekinin şikayeti üzerine geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme ithamı ile yürütülen soruşturma kapsamında müşteki ve şüphelinin kendilerine 17/08/2016 tarihinde teklif edilen uzlaşma önerilerini kabul etmediklerini beyan etmeleri sonucunda şüpheli hakkında TCK"nın 116/4, 43/1, 53/1, 151/1, 53/1 maddelerinden cezalandırma istemli, 16/12/2016 tarihli iddianame düzenlenip Kocaeli 6. Asliye Ceza Mahkemesine sunulduğu, Mahkemece 23/12/2016 tarihinde 6763 sayılı yasa gereği uzlaşma kapsamına alınan mala zarar verme suçu nedeni ile atılı suçların uzlaşma kapsamına girdiği ve dosyanın uzlaşma bürosuna gönderilmek üzere iade edildiği, Kocaeli Cumhuriyet başsavcılığının iade kararına 29/12/2016 tarihinde itira etmesi üzerine itirazı incelemekle görevli ve yetkili Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesince 05/01/2017 tarihinde iddianamenin iadesi kararına yapılan itirazın reddedildiği ve bu karar nedeniyle kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Soruşturma dosyası kapsamında, taraflara uzlaşma teklif edildiği tarihte uzlaşamaya tabi olmayan mala zarar verme suçu ile uzlaşmaya tabi olan konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarının birlikte işlenmesi nedeni ile her iki suçunda uzlaşmaya tabi olmadığı buna rağmen teklif edilen uzlaşma önerisinin geçerli olup olmayacağı, 6763 sayılı kanunun yürürlüğe girdikten sonra bu kanun kapsamında uzlaşma kapsamına alınan suçlar bakımından yeniden uzlaşma teklif edilmesinin gerekip gerekmediği sorunudur.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    A. Uzlaştırma Müessesi Açısından Değerlendirme:
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253 ve devamı maddelerinde düzenlenen uzlaştırma müessesinde 24/11/2016 tarihinde kabul edilen 6763 sayılı Yasa ile köklü değişiklikler yapılmıştır. 6763 sayılı Kanun 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe girmiştir.
    6763 Sayılı Kanun ile değişiklik öncesi şikayete bağlı suçlar ile şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç olmak üzere TCK"nın 86.maddesi), taksirle yaralama (TCK"nın 89. maddesi), konut dokunulmazlığının ihlali (TCK"nın 116. maddesi), çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK"nın 234. maddesi), ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (TCK"nın 234. maddesi, dördüncü madde hariç) ve özel kanunlarda uzlaşmaya tabi olduğu belirtilen suçlar uzlaşmaya tabi suçlar idi. Bu genel kuralın istisnası olarak ta soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa da etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar uzlaşma kapsamında değildi. Ana kuralın bir diğer önemli istisnası da uzlaştırma kapsamına giren bir suçun uzlaşma kapsamına girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi durumu idi ki, bu durumda da uzlaşma hükümlerinin uygulanmayacağı yaptırım altına alınmıştı.
    6763 Sayılı Kanun ile TCK"nın 253. maddesinin başlığı “Uzlaştırma” olarak değiştirilmiş ve uzlaştırma kapsamında olan suçlarla ilgili ana kurala; tehdit (TCK"nın 106/1. maddesinin birinci fıkrası), hırsızlık (TCK"nın 141. maddesi), dolandırıcılık (TCK"nın 157. maddesi) suçları ile mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar uzlaştırma kapsamına alınmıştır. Öte yandan uzlaşma müessesinde ana kurala önemli bir istisna teşkil eden soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa da etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlarda uzlaşma yoluna gidilmeyeceği kuralı kaldırılarak diğer şartları da taşıması koşuluyla etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar da uzlaştırma kapsamına alınmıştır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."şeklinde düzenleme karşsında, kesinleşen hükümlerde de uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmıştır.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06/12/2016 tarihli ve 06.12.2016 tarih, 2014/13-194 Esas ve 2016/466 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK"nın ""zaman bakımından uygulama"" başlığını taşıyan 7. maddesinin 2. fıkrasındaki ""suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanıp, infaz olunacağına"" dair düzenleme ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun ""Mahkûmiyet hükmünün yorumunda ve çektirilecek cezanın hesabında duraksama başlığını"" taşıyan 98/1. maddesinde ""Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa, cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülür ya da sonradan yürürlüğe giren kanun, hükümlünün lehinde olursa, duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için hükmü veren mahkemeden karar istenir."" amir hükmü uyarınca, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
    B. İddianamenin İadesi Müessesi Açısından Değerlendirme:
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 1’nci maddesinde, kanun koyucu, kanunun kapsamını; ceza muhakemesinin nasıl yapılacağı hususundaki kurallar ile bu sürece katılan kişilerin hak, yetki ve yükümlülüklerini düzenlemek şeklinde belirtmiştir. Ceza yargılaması içerisinde iddia faaliyetini yürüten savcılık makamını ülkemizde Cumhuriyet başsavcılıkları temsil etmektedir. Cumhuriyet savcısının soruşturma aşamasındaki bazı görev ve yetkileri de CMK"nın 160 vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yürüttüğü soruşturmadan bir sonuç çıkartmak görevi olan savcı, CMK"nın 170/2. maddesine göre “soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı bir iddianame düzenler” şeklindeki düzenlemeden Cumhuriyet savcısının yaptığı soruşturma neticesinde çıkardığı sonuçlardan birinin İddianame düzenlemek olduğu anlaşılmaktadır.
    CMK"nın tanımlar başlıklı 2. maddesinden; soruşturma aşamasının, Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi, kovuşturma aşamasının ise iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi kapsadığı anlaşılmaktadır. O halde iddianamenin düzenlenip mahkemeye verilmesinden mahkemece iddianamenin kabulüne kadar geçen süre de soruşturma aşaması içerisinde kabul edilmelidir.
    CMK"nın 174. maddesinde iddianamenin iadesi müessesi düzenlenmiştir. Bu kurumla, kamu davasının açılmasından evvel kanuni şartları taşımayan, yeterli bilgileri içermeyen ve hatalı düzenlenen iddianamelerin bir nevi süzgeçten geçirilip filtrelenerek yargının faaliyetinin hızlandırılması, makul sürede yargılamanın gerçekleştirilmesi, gereksiz davaların önüne geçilmesi, lekelenmeme hakkının korunması amaçlanmaktadır.
    CMK"nın 174/1-c maddesinde uzlaşmaya tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde uzlaşma hükümleri uygulanmadan düzenlenen iddianamenin de iade edileceği kuralı öngörülmektedir.
    C. Kanun Yararına Bozmaya Konu Uyuşmazlık Açısından Değerlendirme:
    Yukarıda yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, şüpheli hakkında mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçlarından soruşturma yürütüldüğü, konut dokunulmazlığını ihlal etme suçunun CMK"nın 253/1-b-3 maddesine göre uzlaşmaya tabi olmasına rağmen uzlaşma teklif edildiği tarihte mala zarar verme suçunun CMK"nın 253/3. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümleri öngörüldüğü için uzlaşmaya tabi olmadığı, bundan dolayı her iki suçun birden CMK"nın 253/3. maddesinin 2. cümlesi gereği uzlaşmaya tabi olmadığının anlaşıldığı, buna rağmen teklif edilen uzlaşma önerisinin o tarihte uzlaşma hükümleri uygulamayacağından geçersiz olduğu, henüz iddianame dahi düzenlenmeden 6763 sayılı yasa ile CMK"nın 253. maddesinde getirilen düzenlemeler ile mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı bu defa her iki suçun birden uzlaşmaya tabi hale geldiği, Cumhuriyet başsavcılığınca bu düzenlemeler üzerine 6763 sayılı Yasa ile değişiklik sonrası CMK"nın 253/4. maddesine göre soruşturma dosyasının uzlaştırma bürosuna devredilmesi gerekirken iddianame düzenlendiği anlaşılmıştır.
    Bu açıklamalara göre; Yargıtay Cumhuriyet başsavcılığınca düzenlenen kanun yararına bozma istemli yazıda belirtilen, suç tarihinde şüpheliye yüklenen suçların uzlaşma kapsamında olduğu ve yapılan uzlaşma teklifinin kabul edilmediğinden iddianamenin iadesine yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı görüşünün yerinde olmadığı, iddianamenin iadesine ilişkin mahkeme kararı ve iadeye itiraz üzerine verilen mercii kararının yerinde olduğu görülmüştür.
    IV- Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMk"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 11/12/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi