Esas No: 2022/277
Karar No: 2022/899
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/277 Esas 2022/899 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kasten basit yaralama olayında şüpheli ve müşteki arasında yapılan uzlaşmanın yasal düzenlemelere aykırı olduğunu ve usulsüz olduğunu belirterek, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kanun yararına bozulmasına hükmetti. Kararda, uzlaşma işlemlerine ilişkin Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253/4. maddesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu'na Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 29/1 ve 31/1. maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Basit tehdit ve basit yaralama suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/19. maddesi gereğince tarafların uzlaşması nedeniyle ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 30.12.2020 tarihli ve 2020/496 soruşturma, 2020/295 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii...Sulh Ceza Hakimliğinin 07.05.2021 tarihli ve 2021/734 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 01.11.2021 tarihli ve 2021/16413 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.12.2021 tarihli ve 2021/133760 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253/4. maddesinde yer alan "Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tabi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması halinde dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir, büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur, şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin ... olmaması halinde uzlaşma teklifi kanuni temsilcilerine yapılır, uzlaştırmacı uzlaştırma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılır", Ceza Muhakemesi Kanunu'na Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğinin 29/1. maddesindeki "Uzlaştırmacı, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin ... olmaması ya da kısıtlı olması hali ile mağdur veya suçtan zarar görenin ayırt etme gücü bulunmaması durumunda uzlaşma teklifi kanuni temsilcilerine yapılır", aynı Yönetmeliğin 31/1. maddesinde de "uzlaşma müzakerelerine şüpheli, sanık, katılan, mağdur, suçtan zarar gören, kanuni temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanuni temsilcisi, müdafi ya da vekilinin hakli bir mazereti olmaksızın müzakelere katılmaktan imtina etmesi halinde ilgili taraf uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır." şeklindeki düzenlemeler karşısında,Somut olayda, müşteki ...'ın velisi olduğu kabul edilen ... ile şüpheliye uzlaşma teklifi yapılarak tarafların uzlaşmayı kabul etmesi nedeniyle uzlaşma sağlandığından bahisle ... Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 336/3. maddesinde yer alan, "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, dosya arasında bulunan nüfus kayıt örneğine göre, mağdur ...'ın babası Alaattin Sabri Hüryan'ın 27.05.2012 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, mağdur ...'ın velisinin annesi ... olduğu, mağdurun ... olmaması halinde uzlaşmanın kanuni temsilcisi ile yapılması gerekirken, mağdur ...'ın üvey babasının kardeşi olan ... ile yapılan uzlaşma işlemlerinin usulsüz olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
5271 sayılı CMK’nin 253/4. maddesine göre; “Soruşturma konusu suçun uzlaşmaya tabi olması ve kamu davası açılması için yeterli şüphenin bulunması halinde dosya uzlaştırma bürosuna gönderilir, büro tarafından görevlendirilen uzlaştırmacı şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur, şüphelinin, mağdurun veya suçtan zarar görenin ... olmaması halinde uzlaşma teklifi kanuni temsilcilerine yapılır, uzlaştırmacı uzlaştırma teklifini açıklamalı tebligat veya istinabe yoluyla da yapabilir. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören kendisine uzlaşma teklifinde bulunulduktan itibaren üç gün içinde kararını bildirmediği takdirde teklifi reddetmiş sayılır.”
Ceza Muhakemesi Kanununa Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 29/1. maddesine göre; “Uzlaştırmacı, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görene uzlaşma teklifinde bulunur, şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin ... olmaması ya da kısıtlı olması hali ile mağdur veya suçtan zarar görenin ayırt etme gücü bulunmaması durumunda uzlaşma teklifi kanuni temsilcilerine yapılır." Adı geçen Yönetmeliğin 31/1. maddesine göre ise; “uzlaşma müzakerelerine şüpheli, sanık, katılan, mağdur, suçtan zarar gören, kanuni temsilci, müdafi ve vekil katılabilir. Şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar görenin
kendisi veya kanuni temsilcisi, müdafi ya da vekilinin hakli bir mazereti olmaksızın müzakelere katılmaktan imtina etmesi halinde ilgili taraf uzlaşmayı kabul etmemiş sayılır.”
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 336/3. maddesine göre “Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.”
İncelenen dosyada; şüpheli ...’a atılı ... olmayan müşteki ...’a yönelik uzlaşmaya tabi olan kasten basit yaralama eylemi nedeniyle soruşturma yapılmış ve uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Müşteki çocuğun babasının vefat etmiş olması nedeniyle velayeti annesi ...’dadır. 5271 sayılı CMK’nin 253/4, Ceza Muhakemesi Kanunu'na Göre Uzlaştırmanın Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 29/1 ve 31/1. maddelerindeki yasal düzenlemelere göre uzlaşma usulü müşteki ...’ın annesi ... ile şüpheli arasında uygulanması gerekirken müştekinin yasal temsilcisi sıfatı bulunmayan ... isimli şahıs ile yapılan uzlaşma usulsüzdür. Usulüne uygun yapılmayan uzlaşma işlemine dayanarak şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi ve vaki itirazın merciince reddedilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden;...Sulh Ceza Hakimliğinin 07.05.2021 tarihli ve 2021/734 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.