Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/3709 Esas 2015/2349 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3709
Karar No: 2015/2349

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/3709 Esas 2015/2349 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/3709 E.  ,  2015/2349 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
    Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından 01.12.2014 havale tarihli dilekçe ile özetle [...İhtiyati tedbir taleplerinin "hakkın varlığı yanında davacının haklılığını yaklaşık olarak ispat edemediği" nedeniyle reddedildiği, bu karara itiraz edilerek yeniden gözden geçirilmesi taleplerinde bulundukları dilekçede HMK"nın 46. maddesi uyarınca vekil edenin yasal haklarının hatırlatıldığından, avukat olarak kendi hakkında hâkim tarafından, Baro Başkanlığına şikayette bulunulduğu...] gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
    Reddedilen Hâkim tarafından, istemin reddinin gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine, ret isteminde bulunan davacı aleyhine idari para cezası takdirine yer olmadığına ilişkin verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına ve avukatın, vekil olarak atandığı tarafın nam ve hesabına davayı takip ettiğinden davanın tarafı olmadığı, ret nedenlerinin davanın tarafları ile hâkim arasında bulunması gerektiği, vekilin kendisinden kaynaklanan nedenlerin ret nedeni oluşturmayacağı, hâkimin reddi için ileri sürülen hususların HMK’nın 36. maddesinde sayılan sebeplerden olmadığına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, HMK"nın 42/4. maddesinde belirlenen para cezasının nevinin disiplin para cezası olmasına rağmen, merci kararında takdirine gerek olmadığı belirtilen para cezasının nevinin idari olarak belirtilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; merci kararının hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde yer alan “idari” kelimesi kaldırılarak, bunun yerine, “disiplin” kelimesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün (6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla) HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 31.03.2015 günü oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.