12. Ceza Dairesi 2015/16067 E. , 2016/3768 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları veya kullandıkları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen “maliklere tebliğ” usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete"de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
Sözü edilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, şerhin varlığına veya tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; ... III Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kararı ile tescilli 3. derece doğal sit alanı içerisindeki ... adına kayıtlı taşınmaz üzerinde mevcut iki katlı binanın tamamlanmamış alt katına sanık tarafından izin alınmaksızın tuğla duvar örüldüğü iddiasıyla dava açıldığı, Dairemizin 20/03/2014 tarih, 2013/6557 - 2014/6937 sayılı bozma ilamında, bölge tesciline dair kararın mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğinin belirtildiği, bozma ilamı doğrultusunda mahkemece yapılan araştırmada, 15/11/1995 tarih ve 7755 sayılı kurul kararının ilanına ilişkin herhangi bir bilgi - belgeye ulaşılamadığı, taşınmaza yönelik kullanımı hukuka uygun olan sanığın, bölgenin niteliğini bilmediğine dair savunmasının aksine delil mevcut olmadığından, mahkemece tesis edilen beraat hükmünde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmadığı, sanığın eyleminin suç teşkil etmediği, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanık hakkında verilen beraat kararının hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
“Sanığın eyleminin suç teşkil etmediği” gerekçesiyle beraat hükmü tesis edilirken uygulanan kanun maddesinin, 5271 sayılı CMK"nın 223/2-a maddesi yerine 223/2-e maddesi şeklinde gösterilmesi,
İsabetsiz olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının ilk paragrafında yer alan kanun maddesinin, “5271 sayılı CMK"nın 223/2-a maddesi” şeklinde düzeltilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.