11. Hukuk Dairesi 2013/16889 E. , 2014/1273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15/02/2012 gün ve 2010/614-2012/69 sayılı kararı onayan Daire’nin 29.04.2013 gün ve 2012/10343 - 2013/8491 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ... şirketi tarafından, işveren mali mesuliyet sigorta poliçesi teminatı kapsamına alınan ... .... Otoyol İnşaatı işinde, 11.03.2000 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden taşeron işçisi dava dışı 3. şahıs .. ... mirasçılarına bağlanan gelirlerin tahsili talebi ile .... tarafından ... İş Mahkemesi nezdinde açılan davanın karara bağlanıp, Yargıtay onamasından geçerek kesinleşmesi üzerine, kurumun 24/06/2010 tarihli yazısına istinaden 14/07/2010 tarihinde 15.209,26 TL ödendiğini, davalı ... şirketinin vefat eden işçinin taşeron işçisi olması sebebi ile zararın teminat kapsamında olmadığından bahisle haksız olarak ödeme yapmaması üzerine icra takibi başlatıldığını davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek davalının itirazının iptalini ve % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davacının talebinin taraflar arasında akdedilen İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi 1. maddesi gereği teminat kapsamı dışında olduğunu, talebin poliçe ile teminat verilmeyen taşeronlardan ..."a ait işyeri sigortalılarından...."ın zarar görmesine ilişkin ödemeye dayandığını, ilgili kişinin sigortalıya hizmet akdi ile bağlı kişilerden olmadığı, poliçede yer alan "rücu hakkı: 10 taşerondan fazla" hükmün poliçenin taşeron firmayı kapsadığı anlamında olmayıp, poliçeye göre ödeme yapan müvekkili şirketin kusuru varsa taşeron firmaya rücu hakkını düzenleyen bir madde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, davalının poliçede yer alan özel şartın yoruma açık bırakıldığı, bunun yanında sigortalının teminatlar konusunda açıkça bilgilendirilmemiş olmasının da aydınlatma yükümlülüğüne aykırı olup, sigortacı kusuru olduğu Poliçe ile 700 işçi için teminat alınmış olduğu, ancak bu 700 işçinin nitelik ve kimlikleri belirtilmeyerek ekli listeler ve zeyilnamelerin ibraz edilmediği, poliçenin yazılım tekniğinin yanıltıcı nitelikte olması ve teminatın nevini anlamak için yorum gerektirmesi olguları bir arada ele alındığında bilgilerin sigortalıyı yanıltıcı ve 10 taşerondan fazlası için rücu hakkı olmak kaydı ile teminatının bulunduğu izlenimini doğurduğu, dolayısıyla 5684 S.K m 11/3 gereği 01.06.2007 tarihinde yürürlüğe giren Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmeliğin 5 ve 7 maddesi ve daha genel nitelikte bulunan M.K.’nun 2. maddesi gereği, davacının sigortacıya rücu edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne dair tesis edilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 01,95 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 228,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.