Esas No: 2022/208
Karar No: 2022/913
Karar Tarihi: 07.02.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/208 Esas 2022/913 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kasten basit yaralama suçundan 3.000 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Ceza Dairesi, sanığın üzerine atılı suçu 12 Kasım 2008 tarihinde işlediği ve sanığın savunmasının alındığı tarihten 8 yıl sonra, yani 10 Şubat 2018'de zamanaşımının dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Bu nedenle, 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.05.2019 tarihli kararı kanun yararına bozulmuş, sanık hakkındaki kamu davası da düşürülmüştür. Kanun maddeleri ise şunlardır: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-e, 62 ve 52/2. maddeleri, 66/1-e ve 66/1-f maddeleri, 5271 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri Infaz Kanunu'nun 309/4-d maddesi ve CMK'nin 223/8. maddesi.
"İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
...’ı kasten basit yaralama suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-e, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair... 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.05.2019 tarihli ve 2014/71 Esas, 2019/608 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 25.10.2021 tarihli ve 2021/20551 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.11.2021 tarihli ve 2021/132822 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,... 16. Asliye Ceza Mahkemece verilen hükmü diğer suçlar yönünden istinaf eden sanık ... hakkında... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin 30.06.2020 tarihli 2019/3131 Esas, 2020/1159 sayılı kararında "... sanık ... hakkında katılan ...'ye ... yönelik Kasten Yaralama ... suçları hakkında açılan kamu davalarının TCK'nin 66/1-e ve CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca düşürülmesine," şeklinde açıklamalara yer verilmesi karşısında, sanık ... hakkında 5237 sayılı Kanun'un 86/2 ve 66/1-e maddelerine göre kasten basit yaralama suçunun asli zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, dava konusu olayda suç tarihinin 12.11.2008, sanığın ilk savunmasının alındığı tarihin ise 10.02.2010 tarihi olduğu, sanığın savunmasının alınmasından başka zamanaşımını kesen başkaca bir sebebin bulunmadığı gözetilerek, 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin sanığın savunmasının alındığı tarihten kararın verildiği 14.05.2019 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeksizin, sanık hakkında düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanığa yüklenen basit kasten yaralama suçunun gerektirdiği cezanın kanunda belirtilen türü ve üst sınırına göre 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e maddesinde öngörülen
8 yıllık asli zamanaşımı süresine tabi olduğu, sanığın üzerine atılı suçu 12.11.2008 tarihinde işlediği, 10.02.2010 günü mahkemesince savunmasının alındığı, sanık hakkındaki mahkumiyet kararının 14.05.2019 tarihinde verildiği anlaşılmakla; 10.02.2010 tarihinden itibaren zamanaşımını kesen sebep bulunmadığından 10.02.2018 tarihinde 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e maddesi gereğince 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; sanık hakkında ...’ı kasten basit yaralama suçundan... 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.05.2019 tarihli ve 2014/71 Esas, 2019/608 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.