13. Ceza Dairesi 2020/5304 E. , 2020/5231 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Hırsızlık suçundan sanık ..."nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1. maddesi gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2011 tarihli ve 2010/538 esas, 2011/377 sayılı kararının Yargıtay 22. Ceza Dairesinin 21/04/2016 tarihli ve 2015/11890 esas, 2016/6506 karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşerek infazına geçilmesini müteakip, 02/12/2016 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik doğrultusunda uzlaşma hükümlerinin uygulanması talebinin kabulüne ilişkin Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesinin 27/07/2018 tarihli ve 2010/538 esas, 2011/377 sayılı ek kararını takiben, taraflar arasında uzlaşma sağlandığından bahisle mahkûmiyet hükmünün ortadan kaldırılarak kamu davasının düşürülmesine dair Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesinin 24/09/2018 tarihli ve 2010/538 esas, 2011/377 sayılı ek kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 13/02/2020 gün ve 94660652-105-35-16033-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 19/02/2020 gün ve 2020/22823 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 12/09/2006 tarihli ve 2006/359 esas, 2006/7944 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağı nazara alınarak yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, Seferihisar Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2011 tarihli kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 22. Ceza Dairesinin 21/04/2016 tarihli ve 2015/11890 esas, 2016/6506 karar sayılı ilâmında "...sanığın, mağdurun evinden hırsızlık yapmış olması karşısında, eyleminin TCK"nın 142/1-b maddesine uyduğu gözetilmeden, 141/1. Maddesi ile uygulama yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamamıştır." şeklinde belirtilerek kararın onanmasına karar verildiğinin anlaşıldığı,
Benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 12/12/2018 tarihli ve 2018/7740 esas, 2018/16042 karar sayılı ilâmında da kabul edildiği üzere, sanığın müştekinin sokak üzerine park ettiği motosikletini düz kontak yapmak suretiyle çalmak biçimindeki eylemi sebebiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-e maddesi uyarınca hüküm kurulması gerekirken anılan Kanun"un 141/1. maddesi gereğince cezalandırıldığı somut olayda, yerel mahkemenin yanılgılı uygulaması nedeniyle ortaya çıkarmış olduğu sonuç esas alınmak suretiyle, sanığın nitelikli hırsızlık eylemi sebebiyle uzlaştırma hükümleri uygulanamayacağı halde, cezanın infazının durdurulmasını müteakip uzlaştırma işlemleri yapılarak, sanığın yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan sonuçtan ikinci kez yararlandırılmasına yol açacak şekilde taraflar arasında uzlaşma sağlandığından bahisle mahkûmiyet hükmünün ortadan kaldırılması ile kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın, kiracısı olduğu mağdurun evine gelerek bir adet dizüstü bilgisayarı çalması şeklinde gerçekleşen olayda, Yargıtay 22. Ceza Dairesinin 21/04/2016 tarih, 2015/11890 esas ve 2016/6506 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanunu"nun 142/1-b. maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu ve suçun uzlaştırma kapsamı dışında kaldığı anlaşılmakta ise de; sanık hakkında kesinleşen hükmün TCK"nın 141. maddesine uyması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alınması, sanık hakkında TCK"nın 141. maddesinden kesinleşen hükmün Yargıtay denetiminden geçmesi sebebiyle sanık bakımından sonradan lehine değişecek kanun değişiklikleri bakımından kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilerek anılan hususa yönelik yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince REDDİNE, 09/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.