Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/4649 Esas 2016/4343 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4649
Karar No: 2016/4343
Karar Tarihi: 28.03.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/4649 Esas 2016/4343 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/4649 E.  ,  2016/4343 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi :İş Mahkemesi



Dava, davacının 5434 sayılı Kanuna tabi emekli ikramiyesi alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331. maddesinin 2. fıkrasında “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkûm eder.” Hükmüne yer verilmiş, anılan Kanunun 20. maddesinde de görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi halinde yapılacak olan işlemler belirlenmiştir.
Yargı yolunun caiz olmaması nedeni ile dava şartı bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine dair verilen karar görevsizlik kararı niteliğinde değildir ve bu halde yapılması gereken işlemler İdari Yargılama Usulü Kanununda belirlenmiş olup 2577 sayılı İYUK 3 ve devamı maddelerine göre, Mahkemece eldeki davada idari yargı düzenindeki hangi mahkemenin görevli olduğuna ve dava dosyasının o mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi ise mümkün değildir.
Hâl böyle olunca, eldeki davada Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331. maddesinin 2. fıkrasının uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama gideri ve bu kapsamda vekalet ücreti yönünden de karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 2. bendinin silinerek yerine, “2-Yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesi gereği 1800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 155 TL gider avansından kararın kesinleşmesine kadar geçecek sürede yapılacak olan masraflar düşüldükten sonra kalan kısmın davacıya verilmesine, tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içinde Yargıtay"a kararı temyiz etme hakkı bulunduğuna dair karar, davacı asil ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen tefhim kılındı. 29/12/2015” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.