13. Ceza Dairesi 2015/5850 E. , 2016/9568 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında, müşteki ...’e yönelik hırsızlık eylemi hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Müştekinin hazırlık aşamasında alınan 08.07.2011 tarihli ifadesine göre; sanığın, müştekinin işyerinden çaldığı gıda malzemelerinin toplam değerinin 150-200 TL olduğu, suç tarihindeki ekonomik koşullara ve paranın satın alım gücüne göre de çalınan malların değerinin az kabul edilemeyeceği gözetildiğinde, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
2-Sanığa, savunmasını yapması için müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiiye ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden düzenli mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasının TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümünden “b” bendinin çıkarılmasına, yine sanığa müdafii ücretinin yüklenmesine ilişkin bölümün de çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında, müşteki ...’a yönelik hırsızlık eylemi hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Müştekiye ait market içerisine girip, içeride bulunan manav reyonundan çaldığı meyveleri koyduğu poşetleri içeride bırakıp dışarı çıkan sanığın bu sefer de dışarıda bulunan manav reyonundan aldığı meyveyi dışarıda bırakıp tekrardan içeriye girip daha önce bıraktığı meyve poşetlerini kasadan ücretini ödemeden geçirdikten sonra marketten ayrıldığı, hemen sonra geri dönüp bu sefer de dışarıya bıraktığı poşeti çalması şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesine uyduğu halde, aynı yasanın 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması,
2-Olay günü, müştekinin işyerinden bir adet karpuz ile yaklaşık bir kilo kiraz ve kayısı çalan sanık hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin müştekiden sorulmak suretiyle tespit edilerek sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemiş olması,
3-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 24.05.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.