Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı M.T.A. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (resen) görevli mahkemeye gönderemez. Dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi ve davaya görevli mahkemede devam edebilmesi için görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde davacının görevli mahkemeye başvurarak tebligat yaptırması gerekir. (1086 sayılı HUMK"nun 193.maddesi) Nitekim sonradan yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nin 20. maddesinde de benzer yönde hükümler getirilmiştir. Kanunda öngörülen bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen gözetilir. Somut olayda, 2. Sulh Hukuk Mahkemesince 31.3.2011 tarihinde görevsizlik kararı verilmiş, bu karar kanun yoluna başvurulmaksızın 5.9.2011 tarihinde kesinleştiği halde 10 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra davacı tarafından 7.10.2011 tarihinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için müracaat edilmiştir. Bu durumda, 6100 sayılı HMK"nin 20. maddesi (1086 sayılı HUMK"nun 193. md.) dikkate alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken işin esası bakımından hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacı ve davalı M. Talat Akay"ın bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.