MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11/04/2013 tarih ve 2013/27-2013/163 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ....Bankası A.Ş .... Şubesi’nde bulunan.... Markı döviz cinsli vadeli hesaplarının, şubenin kapanması ile aynı bankanın ... Şubesi’ne aktarıldığını, müvekkilinin hesaplarında bulunan mevduatın zamanaşımı nedeniyle ....’ye aktarıldığından bahisle kendisine ödeme yapılmadığını, müvekkilinin kırk yılı aşkın bir süredir ....’da yaşamakta olduğunu, davalı tarafça müvekkiline herhangi bir bildirim, tebligat yapılmaksızın mevduatının fona aktarılmış olduğunu ileri sürerek, 3.757,90 Euro’nun devir tarihinden itibaren Euro ya da kamu bankalarınca uygulanacak yıllık döviz mevduat faiz oranı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, on yıl süre ile işletilmeyen hesapların zamanaşımına uğrayarak fona devredileceği ihtarını içerir iadeli taahhütlü yazının davacıya tebliğ edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin 22.10.2012 tarih, 2011/9985 Esas, 2012/16750 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davalı bankaca davacının iki adet hesaptaki mevduatının fona devredileceğine dair tebligatın davacının bankaya bildirdiği adres dışında başka bir adreste tebliğ edildiği ve bu iki adresin aynı olmadığının tespit edildiği, yine nüfus kayıtlarında kardeş olarak görünmeyen, tebligatta kardeşi olarak belirtilip tebliğ evrakını teslim alan...."a yapılan tebligatın Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olmadığı, bankanın geçerli şekilde davacıya bildirimde bulunmaksızın hesaplarındaki mevduatını ..."ye devretmiş olduğu ve devrin geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 3.757,90 Euro"nun faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 381,65 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.