Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/923
Karar No: 2020/2928
Karar Tarihi: 12.10.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/923 Esas 2020/2928 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2017/923 E.  ,  2020/2928 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkilinin özel ... Fizik Tedavi Dal Merkezini işlettiğini, müvekkili ve davalı arasında anlaşmalı kuruluş tıbbi hizmet anlaşması yapıldığını, anlaşmada davalı ... kapsamındaki sigortalıların ayakta tanılarının müvekkili şirket tarafından yapılmasının ve buna ilişkin fatura bedellerinin de davalı şirket tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından 06.09.2010 tarihinde davalı şirkete gönderilen fatura bedellerinin ödenmediğini ve 17.02.2011 tarihli yazı ile faturaların cari fiyatlardan daha yüksek olduğu ve anlaşma şartlarına uymadığı gerekçesi ile müvekkiline iade edildiğini, müvekkilinin Türk Tabipler Birliği"nin fiyatları üzerinde indirim uygulanarak anlaşma sağlandığını, cari fiyatlar üzerinden uygulama yapılmadığını belirterek faturaların ödenmesini talep ettiğini ancak, davalının faturaları yeniden iade ettiğini, alacağın tahsili için İzmir 1. İcra Müdürlüğü"nün 2012/4704 Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının yetki ve esas yönünden takibe itiraz ettiğini, takip konusu alacağın para alacağı olması nedeniyle BK"nın 73. maddesi gereğince alacaklının ikametgahının bulunduğu yer İcra Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davalının borca itirazının da haksız olduğunu, faturaların taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olarak düzenlendiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu sözleşmenin müvekkili ile dava dışı Özel ... Ltd. Şti. arasında akdedildiğini ancak, faturaların davacı adına kesildiğini, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacı tarafından dava dilekçesinde 5.904,90 TL"lik faturaya dayanıldığını, ancak, icra takibinde asıl alacak değeri olarak ve dava harcına esas değer olarak 8.992,57 TL gösterildiğini, aradaki farkın açıklanması gerektiğini, sözleşmenin 3/I-A-e bendinde faturaların en geç 45 gün içinde müvekkili şirkete ulaştırılması ve zamanında gönderilmeyen faturaların işleme alınmayacağının kararlaştırıldığını, faturaların da davacıya bu gerekçe ile iade edildiğini, 2010 Şubat ayına ait faturaların Eylül 2010 tarihinde müvekkiline gönderildiğini, sözleşme gereği sırf bu nedenle ödeme yapılmamasının haklı olduğunu, ayrıca davacının sözleşmede belirlenen fiyatlardan farklı fiyatlar ile fatura düzenlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz"in 21.04.2014 tarih ve 2013/9228 E., 2014/3123 K. sayılı ilamıyla özetle; ""sair temyiz itirazlarının reddi ile mahkemece, talimat yoluyla davalı defterlerinin incelenerek rapor alınması, HMK"nın 222. maddesi uyarınca tarafların ticari defterlerinin değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı, öte yandan davacı tarafça, takip konusu alacak cari hesaba dayandırılarak, cari hesabı oluşturan faturalar da belirtilmiş olup, cari hesap bakiyesinin, fatura bedellerinden daha fazla olduğu, bilirkişi tarafından tespit edildiği halde, fatura bedelleri ile cari hesap alacağı arasındaki farkın nedenleri ve dayanaklarının açıklanmadığı, yine mahkemece fatura tebliğine ilişkin belgeler incelenerek cari hesabı oluşturan faturaların davalıya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun davacı tarafça kanıtlanmış olduğu, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının kanıt yükünün bu kez davalıya geçtiğinin kabul edilmesi gerektiği; faturaların tebliğ edildiğinin kanıtlanamaması ya da davalı tarafça iade edildiğinin kanıtlanması halinde ise, faturaya konu hizmetin verildiği davacı tarafça kanıtlanması gerekeceğinden, bu doğrultuda davacının delilleri toplanıp değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda taraflar arasında, dava dışı ..., ..., ..., ... ve ... isimli hastalar ile ilgili düzenlenen faturaya konu hizmetin verilip verilmediği ve fatura bedellerinin talep edilip edilemeyeceği konusunda ihtilaf oluştuğu, söz konusu şahıslara faturada belirtilen hizmetlerin verildiğinin alınan ayrıntılı ve gerekçeli bilirkişi raporu ile belirlendiği, mahkemece kayıtlar üzerinde yapılan resen inceleme sonucunda davacı taraf ticari defterlerine toplam 6.981,88-TL’lik faturanın işlendiğinn belirlendiği ve ticari defterdeki bu kayıtların anılan miktarlar yönünden davacı tarafı bağlayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının İzmir 1. İcra Müd" nün 2012/4704 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 6.981,88- TL asıl alacak ile asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren işletilecek ve % 17,75 oranı aşılmayacak şekilde avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takibin devamına karar verilen bölüm üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi