19. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1313 Karar No: 2018/4232 Karar Tarihi: 10.04.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/1313 Esas 2018/4232 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2018/1313 E. , 2018/4232 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın yokluğunda verilen gerekçeli hükmün bilinen son adresi yerine doğrudan mernis adresine yapılması, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine aykırı olduğundan sanığın 09.05.2016 tarihli temyiz talebi süresinde kabul edilerek dosya incelendi, Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1)7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine 11/01/2011 tarih ve 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen "bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır" hükmüne göre, duruşma davetiyesi tebligatının doğrudan sanığın mernis adresine yapılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2)Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, 2-)Telef ederek 3-)Kıymetten düşürerek, 4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek, 5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek; Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; şikayetçi vekilinin şikayet dilekçesinde alacaklı banka adına rehinli bulunan... plaka sayılı araçta fiili haciz işlemi sırasında araçta önemli parçalarının eksik bulunması nedeniyle şikayette bulunulduğu anlaşılmakla, sanığın savunması alınarak araçtaki eksik olan parçaların kim tarafından ve ne şekilde söküldüğü belirlenerek sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin aynı Kanun"un 331/1. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel teşkil etmemesi, suçun işlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekişmeyi bir uzlaştırmacının girişimiyle kısa zamanda tarafların özgür iradeleriyle ve adli merciler daha fazla meşgul edilmeden sonuçlandırmayı amaçlayan uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmalarda mutlaka öncelikle uygulanması zorunlu bir maddi ceza ve ceza muhakemesi hukuku kurumu olması ve İcra ve İflas Kanunu"nun 354. maddesinin yerine geçip anılan maddenin uygulanmasını ortadan kaldırmaması karşısında, sanık hakkında 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik CMK"nın 253, 254. maddelerinin uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 10/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.