4. Ceza Dairesi 2015/24520 E. , 2019/20149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Sanığın tekerrüre esasa alınan, adli sicil kaydındaki ilama konu suçların TCK"nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit ve aynı Kanunun 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret olması, hükümden sonra 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1-1.c maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunması, hakaret suçunun ise suç tarihi itibariyle 5271 sayılı CMK’nın 253/3-son cümlesi uyarınca tehditle birlikte işlenmesi nedeniyle uzlaşma kapsamında bulunmadığının anlaşılması ve yeni düzenleme karşısında, anılan hükümlere ilişkin, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-Katılanın, büfe çalıştıran sanıklar hakkında mal aldıkları firmaya, sanıklara veresiye mal vermeleri halinde alacaklarını alamayacaklarını söylediğinin iddia edildiği, sanıkların da haklarındaki bu olumsuz konuşmayı sorgulamak için katılanın yanına gittikleri, çıkan tartışmada sanıkların katılanı birlikte tehdit ettiğinin iddia ve kabul edildiği olayda; tanıkların beyanlarında, sanıklardan önce Aytaç’ın katılanın yanına geldiğini, tartışma esnasında katılanı ölümle tehdit ettiğini, temyiz dışı sanık ...’un olay yerine sonradan gelip onun da sanıkla tartışarak tehditte bulunduğunu söylemeleri değerlendirildiğinde, sanıkların katılanın yanına gidiş amaçlarının haklarındaki olumsuz konuşmayı sorgulamak olduğu, olay yerine aynı anda da gitmedikleri, önce sanık ...’ın gidip katılanla konuşması esnasında çıkan tartışmada katılanı tehditte bulunduğu, sanık ...’un ise olay yerine daha sonra gelip çıkan tartışmaya dahil olduğu, her birinin tehdit iradelerinin olay yerine gittikten sonra gelişen tartışma esnasında ayrı ayrı oluştuğu, sanıkların olay öncesinde birlikte tehdit iradelerinin belirlenemediğinin anlaşılması karşısında, koşulları oluşmadığı halde yerinde olmayan gerekçeyle sanık hakkında birden fazla kişiyle tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
3-Bozmaya uyulmak suretiyle, sanığın eyleminin, TCK’nın 106/1-1. cümle kapsamında tehdit suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi halinde ise;
a)02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b)Büfe çalıştıran sanık ve temyiz dışı sanıkların savunmalarında, katılanın, mal aldıkları firmaya, kendilerine veresiye mal vermesi halinde borcu ödemeyecekleri, dolandırıcı oldukları yönünde olumsuz konuştuğunu duyduklarını, firmanın da bu nedenle kendilerine mal vermediğini ticari sıkıntıya düştüklerini, olay günü katılanla bu konuyu konuştuklarını iddia etmeleri karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek, sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanmamasının tartışılmaması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, temyiz dışı sanık ... hakkında birden fazla kişiyle tehdit suçundan kurulan erteli mahkumiyet kararının aynen infazı halinde bu konudaki bozma nedenlerinin göz önünde bulundurulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.