MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasında görülen davada ... 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09.10.2012 tarih ve 2011/88-2012/154 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ""..."" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalının 2009/41924 numaralı "".... ..."" ibareli marka başvurusuna yapılan itirazın nihai olarak reddedildiğini, davalı marka başvurusunun müvekkili markaları ile iltibas yaratacak derecede benzer bulunduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu belirterek ... kararının iptaline, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, alınan karar ve yapılan işlemlerin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, taraf markalarının benzer olmadığını, davacı markasının tek ve esas unsuru olan ""..."" ibaresinin özellikle gövdeleri tamamen metalden üretilen “bisiklet, motosiklet, mopet” vb. ürünler açısından ayırt edici vasfının bulunmadığını, bu ürünler bakımından kimsenin tekeline verilemeyeceğini, 2006/10049 sayılı davacıya ait “...” markasının hükümsüzlüğü talebi ile dava açıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının markasının 556 sayılı KHK 8/1-b maddesi anlamında davacı markası ile iltibas yaratacak derecede benzer olduğu, ibraz edilen faturalardan anlaşıldığı üzere, davalı ile davacı arasında dava konusu başvuru tarihinden önce uzun süreli ticari ilişki bulunduğu, aynı sektörde yer alan davacı markasından haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davacının markasının varlığına rağmen davalının kendi markasını tescil ettirmesinin kötü niyetli bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, ... kararının iptali ile davalı adına tescilli 2009/41924 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, Markalar Dairesi Başkanlığı"na yapılan itiraz ve ... itiraz dilekçeleri içeriğinde kötüniyetten açıkça bahsedilmiş olmasına göre, davalı ... ve davalı şirket vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı ... vekili ve davalı şirket vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.