10. Hukuk Dairesi 2021/363 E. , 2021/4913 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2019/177-2020/294
Dava, ölüm aylığının kesilmesi yönündeki Kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine isteğin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, Dairemiz 12/05/2015 tarihli 2014/25069 E. 2015/18 K.sayılı bozma ilamına uymadan bir önceki kararda “direnme” kararı verilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 28/02/2019 tarih 2015/10-2858 Esas 2019/231 Karar sayılı ilamı ile; "... yerel mahkemece aynı yönlere işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyularak araştırma yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." açıklamaları ile verilen kararın bozulmasına karar verilmiş ve sonrasında yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu ilamında,”... mahkeme yapılan araştırmaların dışında davacı ve eşinin oturduğu adres ve tespit edilen bu yerler yönünden yeniden, geniş kapsamlı ve dava konusu döneme ilişkin olarak kolluk araştırması yapılmalı, davacı ve eşinin varsa çalışmaları nedeniyle resmi/özel kurum ve kuruluşlara verilen belgelerde yer alan adresler dikkate alınmalı, davacı ve boşandığı eşinin talep konusu dönemde verdikleri medula sisteminde kayıtlarda görülen adresleri ilgili sağlık kuruluşlarından araştırılmalı, dosya kapsamı itibariyle davacının bir site içerisinde yaşadığı anlaşılmakta olup site içi toplantılara kimin katılıp katılmadığı ilgili yerlerden sorulmalı ve dosya içerisinde yer alan 10.07.2009 tarihli ihbar dilekçesinde ismi geçen kişinin beyanına da başvurulmak suretiyle birlikte yaşama olgusunun yöntemince araştırılması gerekmekte olduğu...” işaret edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; SGK denetim incelemesinin ... isimli şahsın 09.07.2009 tarihli ihbar dilekçesiyle başlatıldığı, Denetmen raporunda Lapseki ilçesi ... mahallesi muhtarı ..."ın imzalı beyanı yanında aynı mahallede yapılan çevresel soruşturmada davacının soruşturma döneminde adresinin bulunduğu ... Sitesi yöneticisi ..., yönetici yardımcısı ve aynı zamanda sitede market sahibi ... ile site sakini ..."ın yazılı ifadesi olmayan şifai beyanına ve ihbar dilekçesine dayanıldığı, davacı ile eski eşinin 05/11/2007 tarihinde boşandıkları, iptal edilen dönemin 21/10/2008-20/03/2010 tarihleri arası dönemi kapsadığı, davacının boşandığı eşi ..."nın 28/01/2007 tarihindeki eski adresinin ...Mahallesi ... Sokak ... Sitesi D Blok No:2 D İç Kapı No:19 .../Çanakkale; 31/12/2009 tarihindeki yeni adresinin ... Mahallesi ... Caddesi No:6 .../Çanakkale olduğu, elektrik ve su aboneliklerinin dava dışı eski eş ... adına olduğu, Medula sisteminden tedavi için gidelen hastane bilgilerine ulaşıldığı ve İlçe Seçim Kurulu’ndan gelen bilgi-belgelerden davacı ile eski eşin aynı yerlerde oy kullandıklarının belirlendiği, ihbar eden ...’nun mahkeme huzurunda alınan beyanında “..."nın dayısı olduğunu, bir anlık öfke ile şikayet dilekçesi verdiğini, aslında davacıyı ve boşandığı eşini birlikte yaşarken hiç görmediğini, boşanma akabinde ..."nın nerede yaşadığını bilmediğini” beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Bozma sonrasında, Mahkemece her ne kadar yetim aylığının iptaline dayanak gösterilen denetmen tutanağının aksinin ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne dair karar verilmişse de; toplanan delillerden davacının eşi ile boşandıktan sonra aynı adreste oturduğu, fiilen başkaca bir adreste oturduğunun ispat edilemediği, ihbarcı yeğen ...’nun, mahalle muhtarının ve komşuların davacı ile eski eşin birlikte yaşadıklarına dair denetmen tarafından alınan beyanlarının aksinin sonradan dinlenen tanık beyanları ile ispat edilemediği, hali hazırda elektrik ve su faturalarının eski eş adına düzenlendiği, ayrıca eski eşin başka bir şehirde çalıştığına ve yaşadığına dair iddiaların da yapılan yazışmalarla ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.