Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3952 Esas 2012/107 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3952
Karar No: 2012/107
Karar Tarihi: 17.01.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3952 Esas 2012/107 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2011/3952 E.  ,  2012/107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin üyeliği hakkında çıkarılan muaraza nedeniyle açtığı dava sonucunda, kooperatif üyeliğinin tespit edildiğini, 2001 yılı aidatlarını kooperatifin banka hesabına yatırmasına rağmen iade edildiğini, kooperatif tarafından 2001 yılından 2008 yılına kadar 29.875,75 TL gecikme faizi borcunun bulunduğunun bildirildiğini ileri sürerek, bu gecikme faizinden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının genel kurulda alınan gecikme faizinden sorumlu olduğunu savunarak, reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 2001 ve 2002 yılında kooperatif denetim kurulunda görev alması nedeniyle bu genel kurul kararından haberdar olduğu ve gecikme faizinden sorumlu olduğu, daha sonraki genel kurullara çağrılmadığından sorumlu olmadığı gerekçesiyle 30.07.2008 tarihi itibariyle 2001 yılı Haziran ayı ile 2003 yılı Mart ayına kadar olan aidatlar yönünden 6.885,00 TL borçlu olduğu, davalı tarafından talep edilen 22.990,75 TL gecikme faizi yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kooperatif aidat borcuna ait gecikme faizinin tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
    1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/son maddesinde, 06.10.1988 tarihinde 3476 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe ve tip anasözleşmenin 14/son maddesi hükmüne göre, ihraç kararının kesinleşmesine kadar, ortağın hak ve yükümlülükleri devam eder. İhraç kararına karşı süresinde dava açılsa dahi, dava sonunda verilecek kararın kesinleşmesine kadar, ortak aidat yatırmaya devam etmek zorundadır.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık gecikme faizinden kaynaklanmakta olup, ortakların tümünü ilgilendiren konularda alınan genel kurul kararları,tebliğe ihtiyaç göstermeden genel kurula katılan ve katılmayan bütün ortakları bağlar. Ortaklardan sadece bir kısmı hakkındaki şahsi nitelik taşıyan kararların tebliği gerekmektedir. Genel kurulda alınan aidat tutarlarına, gecikme halinde belirlenen gecikme faizi uygulanacağına dair karar bütün ortakları ilgilendirdiğinden, iptal edilmediği takdirde ortaklar yönünden bağlayıcıdır.
    Bu durumda, mahkemece, konusunda uzman bir bilirkişiden, yukarıda açıklanan ilkelere uygun ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmek gerekirken, eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.