12. Ceza Dairesi 2016/489 E. , 2016/3723 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 1-Özel hayatın gizliliğini ihlal, 2- Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme
Hüküm : TCK"nın 134/2, 43/2-1, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318 ve 5271 sayılı CMK"nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın, katılan ...’nin isim, soyisim ve fotoğrafını kullanarak katılan adına facebook sayfası oluşturma eylemi nedeniyle sanık hakkında Sultanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 16/06/2011 tarihli iddianamesiyle, sanığın katılanlara ait internet sitelerine girerek verileri değiştirdiği iddiasıyla açılan kamu davası da bulunduğu halde, sanık hakkında 16/06/2011 tarihli iddianameye ilişkin eylemleri nedeniyle, mahkemece bu suça ilişkin bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, dava konusu edilen bu eylemle ilgili olarak zamanaşımı süresi içinde bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, katılanlardan ...’nin isim, soyisim ve fotoğrafını kullanarak katılan adına facebook sayfası açtığı, daha sonra bu sayfadaki profil isimlerini değiştirerek katılanların ev içerisinde dekolteli kıyafetleriyle çekilmiş özel hayata ilişkin fotoğraflarını yayınladığı, farklı mail adreslerinden katılanlarla yazışmalar yaptığı olayda; katılanların beyanları, bilirkişi raporları, kamera kayıtları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, mahkemece, sanığın eylemlerinin sabit kabul edilmesinde ve katılanların fiziksel mahremiyetini içeren görüntülerini facebook sosyal paylaşım sitesinde yayınlayan sanık hakkında, TCK’nın 134/2.maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiş olup,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine ve incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve müdafiinin, mahkumiyete yeter delil bulunmadığına, eksik inceleme yapıldığına, sanığın atılı suçu işlemediğine ve beraat istemlerine, ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak 1- TCK"nın 134/2. maddesinde, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerinin ifşası halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş, fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, cezanın yarı oranında artırılacağı düzenlenmiş iken, hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 81. maddesi ile TCK"nın 134/2. maddesinde yapılan değişiklikle, temel ceza miktarı iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş olması nedeniyle; TCK"nın 134/2. maddesinde öngörülen ceza miktarına göre, TCK"nın 7/2. maddesi gereğince, sanığın lehine veya aleyhine değerlendirme yapılması; aynı zamanda TCK"nın 6/1-g maddesinde, ceza kanunlarının uygulanmasında, basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınların anlaşılacağının belirtilmesi karşısında, katılanların özel resimlerini, belirli olmayan ve birden fazla kişi tarafından algılanabilme imkanı bulunan facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde, hukuka aykırı olarak yayan sanık hakkında, hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a)Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b)Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c)Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü gereğince, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında 134/2. maddesi gereğince temel cezanın 2 yıl hapis olarak belirlenmesi;
2- Sanık hakkında, TCK.nun 134/2, 43. maddeleri uyarınca belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezasından aynı Yasanın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında yapılan indirim yapılırken, 2 yıl 1 ay yerine 1 yıl 13 ay hapis şeklinde belirlenmek suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, AYNI KANUNUN 326/SON MADDESİNİN GÖZETİLMESİNE, 09.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.