12. Ceza Dairesi 2016/1493 E. , 2016/3709 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması
Hüküm : Beraat
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ile katılanın kardeş oldukları, babaları İsmail"in ölümünden önce, katılanın eski eşi ...."e verdiği borç senedinin, ...tarafından önce ...."e, ...."in ölümünden sonra ise mirasçılarına karşı icra takibine konu edildiği, sanığın, diğer kardeşi ...ve annesi ...ile birlikte senedin sahte düzenlendiği iddiasıyla borçlu olmadıklarının tespiti için menfi tespit davası açtıkları, bu dava sürerken sanığın eniştesi temyiz dışı sanık Mehmet ve yeğeni temyiz dışı sanık ..."in, bir pastanede katılanla buluşarak senet ve senede konu alacak üzerine yaptıkları aleni olmayan konuşmanın, katılanın rızası olmadan sanık ... tarafından cep telefonu ile kayda alınarak bilahare sanığa verildiği, sanığın da ses kayıtlarını, senedin iptali ve borçlu olmadıklarının tespiti için açılan davaya delil olmak üzere avukatı aracılığıyla mahkemeye sunduğu olayda, sanığa atılı eylem, TCK"nın 133/3. maddesi kapsamında değerlendirilebilir ise de, ses kayıtlarını başkalarına verdiği veya yaydığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, hukuk davasındaki senedin sahte düzenlendiği ve borçlu olmadıkları yönündeki iddialarını kanıtlama amacı taşıyan eyleminde hukuka aykırı davrandığı bilinciyle hareket etmediği, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından, mahkemece sanık hakkında beraat kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanık hakkında beraat hükmü kurulurken, uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “BERAATİNE,” ibaresinden önce gelmek üzere, hüküm fıkrasına “CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince” ibaresinin ilave edilmesi ve hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.