12. Ceza Dairesi 2016/488 E. , 2016/3707 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Haberleşmenin gizliliğini ihlal, kasten yaralama, tehdit
Hüküm : Beraat
Haberleşmenin gizliliğini ihlal, kasten yaralama ve tehdit suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Haberleşmenin gizliliğini ihlal, kasten yaralama ve tehdit suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık Dilek.. hakkında haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde:
Sanığın aralarında şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası devam eden katılan ile telefon görüşmesi yaptığı sırada, katılanın kendisine yönelik hakaret ve tehdit eylemi nedeniyle, bu telefon görüşmesini rıza olmaksızın kayda alarak bilahare CD"ye aktarıp boşanma davasına delil olarak sunması şeklinde gerçekleşen olayda,
Sanığın, haberleşme içeriğini kaydedip, bu kaydı içeren CD"yi, görülmekte olan dava dosyasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemleri, TCK"nın 134/1-2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal ve TCK"nın 132/3. maddesindeki haberleşmenin gizliliğini ihlal suçları kapsamında değerlendirilebilir ise de, görüşme ayrıntıları dökümünü üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, boşanma davasındaki iddiasını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla, sanığın beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sübuta ve beraat hükmüne ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Katılan ile sanık Dilek’in evli oldukları ve aralarında görülen boşanma davası bulunduğu, katılan ile sanık Dilek’in barışması için tanıkların da bulunduğu bir ortamda, katılanın kayınpederi olan diğer sanık Duran’ın bıçakla katılanın üzerine yürüyerek katılanı yaralamaya teşebbüs etmek istediği ayrıca " seni öldüreceğim lan" diyerek tehdit ettiği, tanıkların araya girmesi ile olayın büyümesinin engellendiği iddiasına konu olayda;
Tanıklar Gülizar ...’ın 28/12/2011 tarihli kolluk ifadesi ile Hamiye ...’ın 27/10/2011 tarihli kolluk ifadelerinde, olay anında tarafların barışmalarına aracı olmak amacıyla sanık Duran’ın evinde bulunduklarını, kendilerinin sanık Duran ve diğer tanıklarla birlikte otururlarken, katılanın sanık Dilek ile birlikte ayrı bir odada görüştükleri sırada, sanık Dilek’in bağırmasıyla birlikte hep birlikte odaya girdiklerini, sanık Duran’ın katılanın kızını dövdüğünü düşünerek mutfaktan bıçak aldığını ve katılanın üstüne yürümek istediğini ancak orada bulunanların araya girmeleriyle sanık Duran’ın yatıştırıldığını, bu sırada sanık Duran’ın katılana hitaben “seni öldüreceğim” şeklinde sözler söylediğini beyan ettikleri, ayrıca UYAP sisteminden yapılan incelemede, taraflar arasında boşanmayla neticelenen Bakırköy 8. Aile Mahkemesi’nin 2010/778 esas ve 2012/925 karar sayılı dosyada, tanık olarak beyanları tespit edilen Ayşe Çelik ve Nevin Özkan’ın da benzer beyanlarda bulunduğu dikkate alındığında, yukarıda ismi geçen tanıkların beyanları tespit edilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, tanıkların beyanları tartışılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.