Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu kurum hakkında Ankara 1.İdare Mahkemesi’nin 29.12.2008 tarih ve 2007/1060 E.2008/2168 K.sayılı ilamına dayalı olarak başlatılan takipte, borçlu takipten önce ödeme yaptığına ilişkin dekont sunarak icra emrinin düzeltilmesini istemiş, mahkemece bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda istemin kabulüyle 28.174,54 TL asıl alacak ve 4.161,90 TL işlemiş faiz yönünden icranın geri bırakılmasına ve takibin 48,72 TL asıl alacak ile 4.161,90 TL işlemiş faiz yönünden devamına karar verilmiştir. Mahkemece hüküm fıkrasında önce işlemiş faiz yönünden icranın geri bırakılmasına hükmedilmiş, devamında ise işlemiş faiz yönünden takibin devamına karar verilmiştir. Başka bir ifadeyle, işlemiş faiz yönünden icranın geri mi bırakıldığı, yoksa takibin devamına mı karar verildiği belli olmayıp hüküm kendi içinde çelişkilidir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, önceki  karar ile bağlı olmaksızın çelişikliği kaldırmak kaydıyla vicdani kanaatine göre yeni bir karar vermekten ibaret olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.