23. Hukuk Dairesi 2011/3842 E. , 2012/91 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife 1997 yılında ortak olduğunu, kurada müvekkiline A-2 Blok 1. kat 3 no"lu dairenin isabet ettiğini, müvekkiline ait dairenin teslim edilmemesi üzerine kooperatife dairenin teslimi için çekilen ihtara, dairenin teslim edilmeyeceği şeklinde cevap verildiğini, müvekkilinin diğer ortaklar gibi ödemelerini yapıp konutu teslim edilmediğini ileri sürerek, A-2 Blok, 1. kat, 3 no"lu dairenin müvekkiline aidiyetinin tespiti ile tesciline, yada konutun rayiç değerinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif süresinde davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kooperatif ortağı olarak kooperatife hiçbir borcunun kalmadığını, tescile hak kazandığını ispatlamakla yükümlü olduğu, bu konuda dosyaya yazılı belge sunamadığı, davacının kendi ödeme kayıtlarına göre ödemesinin 8.234,00TL olduğu, dairelerin maliyetinin genel kurul kararına göre 1.830,00TL+62.000DM olarak tespit edildiği, aidat borcu bulunan üyenin tescil talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacının üyesi bulunduğu kooperatifte kurada kendisine isabet eden konutun adına tesciline, olmadığı takdirde rayiç bedelinin tahsiline ilişkindir.
Dosyada mevcut bilirkişi raporunda davacının borcunun olup olmadığının belirlenmesi için kooperatif kayıtları üzerinde inceleme yapılması bakımından meşruhatlı davetiye çıkarılmış, davalı tarafça kayıtlar ibraz edilmediğinden, davacının normal bir üyenin ödemelerinin ne olduğunu ispatlayamadığından davanın reddine karar verildiği belirlenmiştir.
Davacı TMK nun 6. maddesi uyarınca dava dilekçesinde belirttiği hususları ispat ile mükellef olup, davacının dayandığı delillerin, davalı tarafından getirilmemesi tek başına davanın reddi için yeterli değildir.
O halde, mahkemece, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, ispat yükünün davacıda olduğu gözetilmek, gerekirse giderleri davacı tarafından karşılanarak, kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri ile alınan genel kurul kararları üzerinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmak, genel kurul kararları bu suretle temin edilemediği takdirde
Ticaret Sicil Memurluğundan genel kurul karar örnekleri getirtilerek konusunda uzman bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu aldırılarak davacını kooperatife borcu bulunup bulunmadığı da tespit ettirilerek oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 17.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.