MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2005 yılında 3402 sayılı Kanunun 7. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında ..... Köyü 107 ada 24 ve 103 parsel sayılı taşınmazlar tapu kayıtları uygulanarak ..... çocukları ..... ve ... adlarına, 107 ada 53, 82, 108, 127, 136, 138, 140 ve 104 ada 12 parsel sayılı taşınmazlar tapu kayıtları uygulanarak ..... oğlu ... adına, 104 ada 99, 107 ada 126 parseller tapu kayıtları uygulanarak ..... oğlu ..., 104 ada 15 ve 30, 107 ada 21, 80, 125, 148 , 168 ve 175 parsel sayılı taşınmazlar tapu kayıtları uygulanarak ..... oğlu ... adına, 107 ada 19 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı uygulanarak 1/6"şar paylarla ....., ....., .........., ..... çocukları ....., ... ve ... adlarına, 104 ada 186, 107 ada 18 parsel sayılı taşınmazlar tapu kayıtları uygulanarak ..... çocukları ..... ve ... adlarına, 104 ada 75 ve 84 parsel sayılı taşınmazlar tapu kayıtları uygulanarak ..... oğlu ... adına tesbit edilmişlerdir.
Davacı ... Yönetimi, 102 ada 168, 104 ada 30, 84, 75, 175, 107 ada 18, 108, 125, 126, 127, 136, 138, 140 ve 148 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla her bir parsel hakkında ayrı dava açmıştır.
Davacılar ....., ..... ve ..., 102 ada 168, 104 ada 12, 15, 30, 84, 75, 99, 175 ve 186, 107 ada 18, 19, 21, 24, 53, 80, 82, 103, 108, 125, 126, 127, 136, 138, 140 ve 148 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakan babaları ..... oğlu .........."ın da payının bulunduğunu belirterek ..... çocuklarından ......, ....., .... ve ... adlarına yapılan tespitlerin iptal edilerek ..... oğlu .......... adına da tescile karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır.
Mahkemece, dava dosyaları birleştirildikten sonra asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne, 102 ada 168, 104 ada 30, 84, 75, 175, 107 ada 108, 125, 126, 127, 136, 138 ve 148 parsel sayılı taşınmazların tamamının 107 ada 18 ve 140 parsel sayılı taşınmazların fen bilirkişi tarafından düzenlenen 21.07.2014 havale tarihli ek krokili raporda (A) harfi ile işaretlenen kesimlerinin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine, 107 ada 18 sayılı parselin (B) harfi ile işaretlenen bölümünün .......... mirasçıları, .... ve ... adlarına, 107 ada 140 parselin (B) harfi ile işaretlenen kesiminin .......... mirasçıları ve ... adlarına, 107 ada 24 ve 103 parsel sayılı taşınmazların .......... mirasçıları, ..... ve ... adlarına, 107 ada 53, 82 ve 104 ada 12 parsel sayılı taşınmazların .......... mirasçıları ve ... adlarına, 104 ada 99 parselin .......... mirasçıları ve ..... oğlu ... adlarına, 107 ada 21 ve 80 parsel sayılı taşınmazlar .......... mirasçıları ve ... adlarına, 107 ada 19 parsel sayılı taşınmazın ....., ..... , .........., .......... mirasçıları, ....., ... ve ... adlarına, 104 ada 186 parsel sayılı taşınmazın .......... mirasçıları, ..... ve ... adlarına, 104 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılardan Orman Yönetimi tarafından 107 ada 18 ve 107 ada 140 parsel sayılı taşınmazların fen bilirkişi tarafından düzenlenen 21.07.2014 havale tarihli ek krokili raporda (B) harfi ile işaretlenen kesimleri yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine ve orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada 107 ada 18 ve 107 ada 140 parsel sayılı taşınmazların temyize konu bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 31.03.2015 gününde oy birliği ile karar verildi.