MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin ortağı olduğunu, kooperatife olan aidat borçları ve gecikme zamlarını ödemediğini, davalı hakkında genel haciz yolu ile yapılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu, davalının kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın %40"ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı kooperatif ortağı olan müvekkilinin tüm aidatlarını ödediğini,borcu bulunmadığını, yetkili İcra Dairesi Mahkemesi"nin ... Mahkeme ve İcra Daireleri olduğunu, aylık aidat miktarının yanlış ve fahiş olduğunu savunarak, davanın reddi ile davacının %40 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının kooperatif üyesi olduğu ve kooperatif hizmetlerinden yararlandığı halde davacı kooperatife aidat ve gecikme cezası olmak üzere toplam 6.354,36TL borcunu ödemediği, aidat ve gecikme cezası miktarlarının yıllar itibari ile kooperatif genel kurul kararları ile belirlendiği, davalının kooperatif üyeliğinden doğan aidat borçlarını ödediğine dair yazılı belge ibraz etme zorunluluğu karşısında davacının davasında haklı olduğu, kooperatif adresinin ... olduğu, ... İcra Dairesinde takip yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava aidat alcağının tahsili amacıyla kooperatif tarafından üye aleyhine yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı kooperatifin icra dosyanında 6.354,36 TL asıl alacak 9,40 TL işlemiş faiz talebinde bulunduğu, takip talebinin ekinde bulunan ortak cari hesap ekstresinden bu alacağın 4.979,09 TL" sinin asıl alacak, 1.375,27 TL" sinin faiz olduğu anlaşılmasına rağmen, mahkemece toplam alacağın asıl alacakmış gibi kabul edilerek itirazın iptaline karar verilmesinin faize faiz yürütülmesi sonucunu doğuracağı ve bunun ise BK"nun 104/ son maddesi hükmüne aykırılık teşkil edeceğinden doğru görülmemiştir.
Bu durumda mahkemece dosyanın kooperatif konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi edilerek, kooperatif defter kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak davalının kooperatife olan asıl alacak ve faiz borcu ayrı ayrı belirlenerek, BK"nun 104/ son maddesi hükmüde gözetilip karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile hüküm verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.