Esas No: 2022/2236
Karar No: 2022/5165
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/2236 Esas 2022/5165 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, eşinin cezaevinden tahliye olabilmesi için sahte ödeme belgeleri düzenletmek amacıyla para vermiş, sanık da sahte makbuzları Cumhuriyet Başsavcılığı'na ibraz ederek eşinin tahliye edilmesini sağlamış. Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçu işledikleri iddiasıyla yargılandıkları ve sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün Yargıtay tarafından onanmasına karar verildiği anlatılıyor. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazında, sanığın zincirleme suç hükümlerine göre cezalandırılmasına karar verilmesinin kanuna aykırı olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, hüküm fıkrasından TCK’nin 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- TCK'nin 43. maddesi: Zincirleme suçlarda temel ceza, işlenen suç sayısına göre artırılır. Ancak, \"değişik zamanlarda\" denilmiş olduğundan, aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Temyiz incelemesi sonunda, kararın hukuka uy
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık ... hakkında, resmi belgede sahtecilik suçundan Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 06.11.2014 tarihli 2012/133 Esas ve 2014/267 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen mahkûmiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 23. Ceza Dairesi’nin 10.10.2016 tarihli 2016/10531 Esas ve 2016/8640 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verildiği,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.03.2022 tarih ve KD-2022/14336 sayılı itiraz yazısında özetle; “...'nin, eşi .....'nin almış olduğu para cezaları için sahte ödeme belgeleri düzenletmek amaçlı sanık ... ile anlaşarak 4.000 TL para verdiği, sanık ...'nun da 15 adet ilama ait para cezalarının ödendiğine dair sahte makbuzları 23.06.2011 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na ibraz etmek suretiyle ...'nin eşi olan ...'nin tahliye olmasını sağladığı, sanıkların bu şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan olayda; ...'nin kanun yararına bozma talebi üzerine hakkındaki kararın bozulduğu ve infazın 3 yıl hapis olarak yerine getirilmesine karar verildiği, sanık ... hakkında da zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan TCK'nin 43. maddesinin tatbiki ile 1/4 oranında arttırım yapılarak cezalandırılmasına karar verildiği ancak; kesinleşmiş adli para cezaları nedeni ile cezaevinde bulunan...'nin tahliyesini sağlamak amacı ile sahte Mal Müdürlüğü alındı belgelerinin kullanılmasında mağdurun kamu olduğu, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını gerektirecek şekilde sahte belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiğine dair bir delil bulunmadığı, bu haliyle sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan bir kez cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, TCK’nin 43. maddesinin tatbiki ile bu madde gereğince arttırım yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırı görüldüğünden, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün bozulmasının istendiği anlaşılmakla, yeniden incelenen dosya içeriğine göre;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yerinde görülen İTİRAZININ KABULÜNE,
2-Yargıtay (Kapatılan) 23. Ceza Dairesinin 10.10.2016 tarihli 2016/10531 Esas ve 2016/8640 Karar sayılı sanık ... hakkındaki resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin ONAMA KARARININ KALDIRILMASINA,
3-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
5237 sayılı TCK'nin 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmiş olması nedeniyle aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağının bulunmadığı, somut olayda sahte belgelerin aynı anda sunulduğu, farklı tarihlerde düzenlendiğine ilişkin delil bulunmadığından, zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak belge sayısının temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınacağı gözetilmeden, sanığın cezasının zincirleme suç hükümlerine göre artırılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından TCK’nin 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
