Bozma üzerine Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Katılanların beyanlarında, sanık ..."in psikiyatri tedavisi gördüğünü belirtmeleri karşısında, suç tarihi itibariyle TCK"nın 32. maddesi uyarınca “akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle, işlediği fiillerin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiillerle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda CMK’nın 74. maddesine göre gözlem altında tutulup usulünce sağlık kurulu raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Sanıkların hakaret suçunu aleni yer olan tarlada işlemelerine karşın, TCK"nın 125/4. maddesinin uygulanmaması, 3-Sanık ve katılanlar arasında birçok ceza davaları olduğunun anlaşılması karşısında, olayın çıkış sebebi ve gelişimi üzerinde durularak, sonucuna göre sanıklar lehine TCK"nın 29. ve hakaret suçunda özel tahrik hükmü olan aynı Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hakaret suçları yönünden yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.