Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10749
Karar No: 2014/1136
Karar Tarihi: 20.01.2014

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/10749 Esas 2014/1136 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/10749 E.  ,  2014/1136 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
    TARİHİ : 25/09/2012
    NUMARASI : 2006/750-2012/189

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/09/2012 tarih ve 2006/750-2012/189 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili tarafından A. Radyo...Ltd. Şti."nin ortaklık hakları ve yönetiminin devralındığını, 30/10/2006 tarihinde yapılan 2003 yılı olağan genel kuruluna sunulan 26/06/2006 tarihli 2003 yılı denetim kurulu raporuna istinaden 01/01/2003-31/12/2003 tarihleri arasında görev yapmış yönetim ve denetim kurulu üyeleri olan davalıların ibra edilmediklerini ve şirketi mali zarara uğrattıkları ileri sürerek, 8.140.348$, 7.529.400 DEM ve 300.000.00 TL tutarındaki ödenmeyen krediler nedeniyle şimdilik, 1.000 $, 1.000 € ve 7.000,00 TL olmak üzere toplam 10.370,00 TL şirket zararının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar E.. A.., E.. G.. ve M.. S.. vekilleri, zamanaşımı def"inde bulunarak, müvekkillerinin görev süresi içinde şirketi uğrattıkları herhangi bir zararın bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    Diğer davalılar F.. D.., M.. D.., N.. T.. ve E.. U.., davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, açılan davada 2001-2003 yılları arasında görev yapan yönetim kurulu üyelerinin kendilerinden önceki yönetim kurulu üyelerinin yolsuzluklarını denetçilere bildirmeyerek TTK md. 337, 354 ve devamı maddeleri hükmünü ihlal ettikleri, TTK"nın 337. maddesine göre yolsuzluğu öğrendiği halde bunu bildirmeyen üyenin selefinin sorumluluğuna katılacağının hükme bağlandığı, ancak zarar 1995-2000 devresinde verilen kredilerden kaynaklanmış olup bu dönemde görev yapan yönetim kurulu üyeleri ve denetim kurulu üyeleri açısından TTK"nın 309. maddesinde öngörülen zararın ve zararın öğrenilmesinden itibaren başlayan 2 yıllık gerekse fiilin gerçekleşmesinden itibaren başlayan 5 yıllık zamanaşımı sürelerinin dolmuş bulunduğu, zarara bizzat sebebiyet veren ve 1995-2000 tarihleri arasında görev yapan yönetim kurulu üyeleri açısından dava zamanaşımına uğramış olup bu üyelerin sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığı, esas sorumlular açısından davanın zamanaşımına uğraması halinde TTK"nın 337/son cümle gereği bunların borcuna katılan yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun da sona ereceği gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, anonim şirket yönetim ve denetim kurulu üyelerinin sorumluluklarına ilişkin olup, mahkemece bir kısım davalıların zamanaşımı definde bulunmaları üzerine tüm davalılar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı, davalıların 01/01/2003-31/12/2003 tarihleri arasında görev yaptıklarını, davalıların mülga 6762 sayılı TTK"nın 337. maddesi gereğince kendilerinden önceki yöneticilerin yolsuz muamelelerini bildirmediklerini ve bu nedenle bu yolsuzluklardan davalıların da sorumlu olduğunu iddia ederek dava açmıştır. Bu davada zamanaşımı nedeniyle zarara asıl sebebiyet veren yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna gidemeyen davacı, TTK 337. maddeye istinaden selef konumundaki yeni yönetim kurulu üyelerinden zararın giderimini talep etmektedir. Mahkemece, yolsuzlukların 1995-2000 yılları arasında gerçekleştiğinin iddia edildiği ve bu tarihten davanın açıldığı 23/11/2006 tarihine kadar zamanaşımı süresinin dolduğu kabul edilerek dava reddedilmiş ise de, davalılar 2003 yılında görev yaptıklarından ve TTK"nın 337. maddesine göre görevlerini ihmal ettikleri öne sürüldüğünden zamanaşımı başlangıcının mahkemece 1995-2000 tarihi olduğunun kabulü doğru olmadığı gibi, zamanaşımı, niteliği itibariyle def"i mahiyetinde olup, bu def"iyi ileri sürmeyen davalılar hakkındaki davanın da zamanaşımı nedeniyle reddi doğru değildir. Bir borçtan müteselsilen sorumlu bulunsa dahi bir veya bir kaçının zamanaşımı savunmasını ileri sürüp, diğerlerinin ileri sürmemesi veya ileri sürülüp karşı tarafça tevsi iddiasında bulunması halinde teselsül kurallarına dayanılarak bunların da faydalanması gerektiği neticesine varılamaz. Esasen faydalanacakları hakkında kanunlarımızda bir hüküm de yoktur. Başka bir deyimle, müteselsil sorumlulukla dahi süresinde zamanaşımı definde bulunmayanlar bu haktan faydalanamazlar.
    Bu durumda, mahkemece davalıların TTK"nın 337. maddesi gereğince görevlerini ihmal nedeniyle haklarında dava açıldığı gözetilerek zamanaşımı definin değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi