10. Hukuk Dairesi 2016/2403 E. , 2016/4276 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ölüm aylıklarının kesilmesine dair kurum işleminin iptaline, birleştirme kararı verilen dava, yersiz ölüm aylığı ve tedavi gideri ödemesi nedeniyle oluşan Kurum zararının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamda belirtildiği şekilde, asıl ve birleşen davanın kabulune karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerinin temyiz etmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı/davacı Kurum vekilinin tüm ve davacı/davalı ... vekilinin aşağıdaki bend dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamında “Mahkemenin, Kurum işleminin iptali yönünden davanın reddine ve aylıklar yönünden davanın kabulü yönünde kararları doğru olmakla birlikte, (01.10.2008-27.05.2013) dönemine ilişkin yersiz ödendiği ileri sürülen sağlık giderleri yönünden, davalının 5510 sayılı Kanunun 60. maddesi ilgili bentleri gereğince genel sağlık sigortalısı sayılıp sayılmayacağı da araştırılarak, aynı kanunun geçici 45. madde düzenlemesi ile birlikte değerlendirilerek, elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerektiği” belirtilmiştir.
19.01.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6385 sayılı Yasanın 12. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 45. maddede, “Bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girmekle birlikte, asli olarak hak etmediği bir kapsamda sağlık hizmeti alanlara 31/1/2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa ilgililerin bu nedenle açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden Kurumca vazgeçilir.” hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün gerekçesinde ise, 5510 sayılı Kanuna göre, vatandaşların genel sağlık sigortası kapsamına alınmasına ilişkin işlemlerin 2012 yılı Ocak ayı itibarıyla tamamlanması nedeni ile, bu tarihe kadar yaşanan geçiş sürecinde, tabi olduğu genel sağlık sigortası statüsünün aradığı şartlarla sağlık yardımı alması gerekirken, Kanunun diğer statülerine göre ya da bakmakla yükümlü olunan kişi statüsünde hak etmediği halde sağlık yardımı yapılanlara ilişkin sağlık giderlerinin ilgililerden tahsil edilmemesi ve bu suretle oluşacak mağduriyetlerin önlenmesinin amaçlandığı belirtilmiştir.
Eldeki somut olayda; aylıkların davacı Kuruma iadesine ve 31.1.2012-25.5.2013 tarihleri arası Kurum tarafından yapılan 561,73TL sağlık giderinden dolayı 5510 sayılı Kanunun 60. maddesi ilgili bentleri gereğince genel sağlık sigortalısı sayıldığından, davacı ..."ın borçlu olmadığının tespiti yönünden Mahkemenin kararı doğru olmakla birlikte, 5510 sayılı Yasanın geciçi 45 maddesi değerlendirilmeksizin 1.10.2008-31.1.2012 dönemi bakımından davacı/davalı Kurum tarafından yapılan 2257,55TL sağlık giderinin davacı kuruma iadesine ilişkin karar hatalıdır.
Davacı Kurum tarafından 31.01.2012 tarihine kadar yapılan sağlık giderleri anılan Kanunun geçici 45. maddesi gereği talep edilemeyecek olup, Mahkemece, sağlık giderleri yönünden davacı/davalı ..."ın borçlu olmadığının tespiti ile Kurum tarafından açılan ve birleştirilen sağlık giderleri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
O hâlde, ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istem halinde temyiz harcının ..."a iadesine 28.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.