11. Ceza Dairesi 2018/6065 E. , 2020/231 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik, başkasına ait ... veya ... bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
A-Başkasına ait ... veya ... bilgilerinin kullanılması suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesi:
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA,
B-Resmi ve özel belgede belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanığın temyiz taleplerinin incelenmesi:
Sanığın kardeşi adına düzenlenmiş ve üzerinde kendi fotoğrafı olan sahte ... cüzdanı ile bazı bankalarda kredi kartı başvurusu yapıp kart alıp kullandığı, bazı bankalarda da hesaplar açtığı, ... isimli mağazadan yaptığı alışveriş nedeniyle kardeşi adına sözleşme imzaladığı iddia ve kabul edilen davada,
1- Sanığın aslı ele geçmeyen sahte ... cüzdanı düzenlettirerek kullandığı iddiası ile resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği kabul olunan olayda; suça konu ... cüzdanının ... idaresinde düzenlenip düzenlenmediği araştırılıp, ... cüzdanının ... idaresinde düzenlenmediğinin tespiti halinde; belgelerde sahtecilik suçlarında, belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatma niteliğinin varlığını göstermeyeceği ve aslı bulunamayan belgelerin aldatıcılık niteliklerinin bulunup bulunmadığının tespitinin mümkün olamayacağı, aslı ele geçirilemeyen fotokopiden ibaret ... cüzdanının belgede sahtecilik suçu yönünden "belge" vasfını taşımayacağı, suçun maddî unsurunun oluşmayacağından sanığın unsurları oluşmayan resmi belgede sahtecilik suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği; suça konu ... isimli mağazadan yaptığı alışveriş nedeniyle imzaladığı sözleşmenin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla, sahte olduğu iddia edilen sözleşme aslının temin edilerek, ilgili belgede sahtecilik suçunda aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğundan, suça konu belgenin duruşmada incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belgenin dosya içerisine konulması, aldatıcılık niteliğinin ne şekilde gerçekleştiğinin gerekçeli kararda tartışılması; sanığın sahte ... cüzdanının ... müdürlüğünde düzenlettiğinin tespit edilmesi halinde, sahte ... cüzdanı ile iki ... şubesinde hesap açması eylemleri ile ... isimli mağazadan alışveriş yaparak sözleşme imzalanması eylemlerinin kül halinde zincirleme biçimde işlenmiş bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğunun gözetilmeyerek resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı iki hüküm kurulması,
2-Sanığın sahte ... cüzdanını kullanmak suretiyle kredi kartı talebinde bulunması ile kart alarak kullanması şeklinde gerçekleşen eylemleri yönünden ise; her ne kadar Mahkemece kredi kartı kullanma suçlarından suç duyurusunda bulunulmuş ise de, İzmir Cumhuriyet Savcılığı’nın 23.12.2013 tarih ve 2013/46221 esas sayılı iddianamesinde bu eylemler anlatılarak dava açıldığı anlaşılmakla; 5464 sayılı ... Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 37/2. maddesinde yer alan "kredi kartı veya üye iş yeri sözleşmesinde veya eki belgelerde sahtecilik yapanlar veya sözleşme imzalamak amacıyla sahte belge ibraz edenler" şeklindeki düzenlemenin sözleşmenin imzalanmasını da kapsayacak aşamaya kadar uygulanabileceği, kredi kartı sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra kartın üretilmesi halinde 5237 sayılı TCK"nin 245/2. maddesine, sahte üretilen bu kartın kullanılarak menfaat temin edilmesi halinde ise, 245/3. maddesine temas eden suçu oluşturacağı; somut olayda sanığın Akbank AŞ."den alınan yazıda müşteki adına yapılan başvuru ile 27/09/2007 tarihinde 5571 1341 4392 0242 nolu kredi kartı çıkartıldığı ve 10/02/2009 tarihine kadar kullanıldığı, 5.000.00 TL haksız kazanç elde edildiği ancak bankaya zararın ödendiği, ... AŞ."den 22/03/2007 tarihinde müşteki adına başvuru ile kredi kartı alındığı, Garanti Bankası AŞ."ye 03/09/2002 tarihinde kredi kartı başvurusunda bulunulduğunun belirlenmesi karşısında; sanığın müştekinin bilgi ve rızası dışında bankalara başvurup müşteki adına kredi kartı sözleşmesi imzaladığı anlaşıldığından, sanığın fiilinin, hesabın henüz açılmaması ve kredi kartının düzenlenmemesi halinde 5464 sayılı ... Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nun 37/2. maddesindeki "gerçeğe aykırı kredi kartı sözleşmesi düzenlemek" suçunu oluşturacağı, kartın üretilmesi halinde 5237 sayılı TCK"nin 245/2. maddesinde, düzenlenen suçu oluşturacağı sahte üretilen bu kartın kullanılarak menfaat temin edilmesi halinde ise TCK"nin 245/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı gözetilip, sanığın hukuki durumunun buna göre belirlenerek hüküm kurulması yerine, zincirleme biçimde işlenmiş özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması ve suç duyurusunda bulunulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sonuç ceza miktarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
15.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.