13. Ceza Dairesi 2016/5250 E. , 2016/9475 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali, nitelikli hırsızlık, iftira
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında kasten yaralama, konut dokunulmazlığını ihlal ve iftira suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Talimat mahkemesi tarafından savunması alınan sanık hakkında yokluğunda hüküm verilmiş ise de; sonradan hükümlü olduğu anlaşılan sanığın cezaevi aracılığıyla duruşmalarda hazır bulunmayı istediğine dair beyanı bulunmadığı gibi temyiz dilekçesinde de savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin bir iddiası olmadığından, tebliğnamedeki 5271 sayılı CMK"nın 196.maddesine aykırı davranıldığı şeklindeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
... Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53.madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ..."ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün” çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Talimat mahkemesi tarafından savunması alınan sanık hakkında yokluğunda hüküm verilmiş ise de; sonradan hükümlü olduğu anlaşılan sanığın cezaevi aracılığıyla duruşmalarda hazır bulunmayı istediğine dair beyanı bulunmadığı gibi temyiz dilekçesinde de savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin bir iddiası olmadığından, tebliğnamedeki 5271 sayılı CMK"nın 196.maddesine aykırı davranıldığı şeklindeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Sanık ile dava dışı arkadaşlarının şikayetçiye ait ikamet içesinde görülmeleri üzerine kesintisiz takip edilerek kolluk görevlilerine teslim edildiği ve çalınan eşyanında bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilerek TCK"nın 35. maddesinin uygulanmaması,
2)Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ..."ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 23.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.