Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20048
Karar No: 2017/10996
Karar Tarihi: 27.11.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/20048 Esas 2017/10996 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/20048 E.  ,  2017/10996 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -

    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ... sayılı zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan... plakalı davalıya ait ve ... yönetimindeki aracın; ... plakalı araçla 07.04.2010 tarihinde trafik kazasına karıştığını, kaza neticesinde ... plakalı araç sahibi ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı"nın araçta meydana gelen hasarın tazmini için ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2010/759 esas 2010/2029 karar sayılı dosyasıyla dava açtığını, davanın aleyhlerine sonuçlandığını, ilamın ... 6. ... Müdürlüğü"nün 2012/2094 esas sayılı dosyasıyla takibe konularak ... dosyasına 5.045 TL ödeme yaptıklarını, trafik sigortası genel şartları uyarınca sigortalı araç sürücüsünün yeterli ehliyetnameye sahip olmaması nedeniyle kendi sigortalıları olan davalıya rücu edilmesi için ... 3. ... Müdürlüğünün 2014/7377 esas sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafın itirazıyla takibin durdurulduğunu, davalının itirazında başka bir dosya ile aynı hukuki ilişkiden kaynaklı olarak diğer bedele ilişkin rücu talepli açılan ... takibi olduğunu belirttiğini, belirtilen davanın aynı kazada yaralanan üçüncü şahsın müvekkili tarafından ödenen tedavi giderlerine ilişkin rücu talebi olduğunu, davaların talep konularının farklı olduğunu, bu nedenlerle ... 3. ... Müdürlüğü"nün 2014/7377 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, davalı aleyhine ... inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalıya usulüne uygun tebligatlar çıkarılmış, davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Davalı vekili 18.03.2016 tarihli beyan dilekçesinde; sözleşmenin davacı ile davalı arasında kurulmadığını, davacının "davalı tarafından prim ödemeleri yapılmıştır" beyanının davacı tarafından ispat edilemediğini, ilgili ... sözleşmesi ve firma ödemelerinin aracı zilyetliğinde bulunduran kişi veya kişilerce kendi iradesi ve bilgisi dışında yapıldığını ve bu nedenle tarafı olmadığı bir sözleşmeden doğan yükümlülüklerin davalıyı bağlamayacağını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı vekili 22.09.2015 tarihli celsedeki beyanında; dava konusu aracı gayri resmi olarak dava dışı ..."e sattıklarını, satış anında aracın zorunlu mali trafik sigortası olmadığını, bundan sonra her nasıl olmuşsa müvekkili adına bir ... poliçesi düzenlendiğini ve primler ödendiğini, daha önce davacı tarafından ilgili prim ödemelerini davalının yapmış olduğu iddiası ile sözleşmenin geçerli olduğunun iddia edildiğini, ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada ilgili prim ödemelerinin müvekkili tarafından yapıldığının ispat edilemediğini, kendilerinin taraf olmadığı bir sözleşmeden dolayı kendilerine hasar bedelinin rücu edilmesine çalışıldığını, davayı kabul etmediklerini beyan etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, tüm bilgi ve belgeler ve tüm dosya kapsamına göre; davalıya ait olduğu iddia edilen 1011614 poliçe numaralı zorunlu mali mesuliyet ... poliçesinde davalının imzasının bulunmadığı, poliçeye ilişkin ödemelerin de davalı tarafından yapıldığına ilişkin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı bir delilin sunulamadığı, davalının tarafı olduğu ispatlanamayan bir sözleşmeden doğan yükümlülüklerden davalının sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, zorunlu trafik ... poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    28.11.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun"un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, ..., vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
    6502 sayılı TKHK"nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
    Taraflar arasında akdi bir ilişki olup davalının sorumluluğunun kaynağı davacıyla yaptığı zorunlu mali mesuliyet ... sözleşmesine aykırılıktır.
    Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.
    Davalı sigortalı ... ile davacı arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davacının açtığı tazminat davasında Tüketici Mahkemesi"nin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    2)Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 27/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi