11. Hukuk Dairesi 2012/13890 E. , 2014/1118 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07.06.2012 tarih ve 2011/145-2012/150 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1976 yılından beri büfecilik alanında faaliyet gösterdiğini, firma sahibi olan..."ın 1985 yılında .... SÜT ÜRÜNLERİ markasını tescil ettirdiğini, o tarihlerde hizmet markaları tescil edilemediğinden müvekkilinin tescilinin süt ve süt ürünleri bakımından gerçekleştiğini daha sonra müvekkilinin .... ibareli 2003/28978 ve 2007/57101 nolu markaları tescil ettirdiğini, müvekkiline ait işletmenin...daki en iyi tostçulardan birisi ve yiyecek içecek konusunda en iyi yerlerden birisi olarak seçildiğini büfecilik alanında müvekkilinin tanındığını davalının ise.... Caddesi"ndeki büfede müvekkilinin ... markasını hukuka aykırı olarak kullandığını, bazen .... ibaresini de kullandığını markayı taklit ederek müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiğini bu hususta ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2009/24 D.İş numaralı dosya üzerinden tespit yapıldığını, davalının bu eyleminden dolayı müvekkilinin zarara uğradığını, bu eylemin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, marka ihlali ve haksız rekabet teşkil eden bu fiillerin durdurulmasını, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını davalının ... ve ... BÜFE markasını her şekilde kullanmasının yasaklanmasını ve engellenmesini bu şekilde kullanılan tabela, ambalaj, basılı kağıt ve her türlü reklam ve tanıtım malzemesine el konularak kaldırılmasını, bu eylemlerin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini, davalının işletme adı olarak... ibaresini kullanmasının dahi önlenmesini 10.000 TL maddi 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili, verilecek kararın gazetede ilanını talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 26/08/2011 havale tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini artırmak suretiyle 55.687,66 TL üzerinden maddi tazminata hükmolunmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıdan daha önce bu iş kolunda ticarete başladığını ve 1974 yılında... 1974 adlı büfe ile faaliyete başladığını dolayısıyla iltibasın,
haksız rekabetin söz konusu olmadığını, ... kelimesinin Türkçede çok yaygın olarak kullanıldığını 1974"ten bu yana hizmet veren müvekkilinin büfesinin çok tanınmış olduğunu, taraflara ait logoların birbirinden farklı olduğunu davacının hakkı kötüye kullandığını tost yemek isteyen kimselerin taraflara işletmeleri karıştırmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafın 2007/57101, 2003/28978 ve 89979 nolu marka tescillerine dayandığı, bunlardan sonuncusunun ""... süt ürünleri"" biçiminde olup süt ve süt ürünleri emtiasını kapsadığı ve 1985 tarihinden itibaren davacıya hukuki koruma sağlamakta iken yenileme talebinde bulunulmadığı için müddet olduğu, davacının ""... + Şekil"" biçimindeki 2007/57101 nolu markasının 43. sınıfta bulunan yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri, restoran hizmetleri, lokantacılık, kafeterya, kafe, kantin, kokteyl salonu hizmetleri gibi gıda maddelerinin servis edilmesine dair hizmet emtiasını kapsadığı,... nolu markanın ise 29. sınıfta tescilli olup süt ve süt ürünleri emtiasına ilişkin olduğu, 57101 nolu markanın 2007 yılından itibaren, 28978 nolu marka ise 2003 yılından itibaren tescilli olduğu, bu durumda davacının marka kullanımı resmi kayıtlara göre 1985 yılında 29. sınıftaki süt ürünleri emtiası bakımından tescil edilen "... süt ürünleri"" markası ile birlikte başladığı, davacının bu markası müddet olup diğer markalarından 57101 no" lu markanın 2007 yılından itibaren davacıya koruma sağladığı ve dava konusu eylemle ilgili olarak hukuki değerlendirmeye esas alınacak markanın esasen bu olduğu, davacının diğer markası 2003 yılından itibaren hukuki koruma sağlamakta ise de, müddet olan marka gibi bu markanın da 29. sınıftaki süt ve süt ürünlerine ilişkin olduğu, dosyada bulunan delillere göre davalı tarafın... adıyla faaliyet gösterdiği, dosyada bulunan fatura, noterlik makbuzu, KDV beyannameleri, ... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 21/02/2011 tarihli tezkeresine cevaben... Vergi Dairesi Müdürlüğü"nün 4 Nisan 2011 tarihli cevabi yazısı gibi kayıtlar incelendiğinde davalının... adıyla .... semtinde büfe işlettiği belirtilen ticari kayıtlara göre davalının bu ticari faaliyetinin 1987 yılına kadar geri gittiği, bu durumda her ne kadar davacı büfecilik hizmetleri için... ya da ... BÜFE biçiminde bir marka tescili elde edememiş ise de, davanın açıldığı tarih olan 21/07/2009 tarih itibariyle yaklaşık 22 yıl daha önceki bir tarihte ....semtinde... adıyla büfecilik faaliyeti yürüterek, tescilsiz bir sınai hak elde ettiği, her ne kadar davalının tescil başvurusu, yiyecek ve içecek sağlaması hizmetleri çıkarılarak tescile karar verilmiş ise de, bu durumun 22 yıl önce... ibaresi üzerinde büfecilik hizmetleri üzerinde tescilsiz kullanım nedeniyle sınai hak elde eden davalının bu markayı kullanmasına engel teşkil etmediği, davalının böyle bir durumda davacıya ait markanın hükümsüzlüğü için dava açmak zorunda kalmadan, davacının tescilinden daha önceki tarihte kullanmaya başlayarak sınai hak elde ettiği kendi markasını kullanma hakkının bulunduğu, ayrıca 22 yıldır süre gelen kullanıma davacı tarafından hukuken karşı çıkılmadığına ve sessiz kalındığına göre her iki tarafa ait eş zamanlı kullanımın artık birbirlerinin marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği, her iki tarafta aynı sektörde faaliyet göstermelerine rağmen birbirlerinin kullanımlarına karşı sessiz kalarak bir diğerinin kullanımıyla ilgili talep ve dava haklarını kaybettikleri, davalının bir süre bu faaliyetine ara vermesinin de, en az 22 yıl önce elde edilen tescilsiz kullanıma dayalı sınai hakkı ortadan kaldırmadığı, davalının tescilsiz kullanımına bir süre ara verdiği kabul edilse
dahi, bu durum davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybını ortadan kaldırmayacağı, kaldı ki davalının kullanıma ara verdiği konusunda dava dilekçesinde bir iddia mevcut olmayıp, böyle bir iddia yargılama sırasında da ispat edilemediği, dolayısıyla davacının, davalı tarafın büfecilik işletmesinde gerek işletme adı olarak, gerekse hizmet markası olarak... ya da ... biçimindeki kullanımına karşı dava talep hakkının söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,05 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 20.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.