Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18720
Karar No: 2019/3987
Karar Tarihi: 10.04.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/18720 Esas 2019/3987 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/18720 E.  ,  2019/3987 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : ... vs.
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    K A R A R

    Davacılar vekili, dava konusu 231, 51 ve 23 parsel sayılı taşınmazlara müvekkilleri tarafından 50-60 yıldır nizasız ve fasılasız olarak zilyet olunduğunu, bir kısım davalıların adreslerinin bilinmediğini, tapu maliki Medine’nin ise kim olduğunun bilinmediğini belirterek tapu kayıtlarının TMK 713/2. maddesi gereğince iptali ile müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir
    Davacılar vekili yargılama aşamasında “ Davamız Medeni Kanun 713. maddesine dayalı olarak açılmıştır, davalılardan Medine"nin kim olduğu bilinmemektedir, diğerleri de 20 yıl öncesinde ölmüş olan kişilerdir, ... de müvekkillerin murisidir, davamız buna dayalı olarak açılmıştır,...” şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında, zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden olduğunu, taşınmazın 512/2048 hissesinin "...kızı Medine" adına kayıtlı olduğunu ve Medine"nin de gaip kişilerden olduğunu, davacıların dava konusu taşınmaz üzerinde imar ve ihya işlemlerini tamamlamadıklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, ...Kızı Medine"nin kim olduğunun tespit edilemediği, Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre bu kişinin maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan kişilerden olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, TMK"nin 713/2 maddesine göre, zilyedin mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilebilmesi için maddenin birinci fıkrasındaki yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurma şartının gerçekleşmesi gerektiği, ..."nın 16.06.2003 tarihinde öldüğü göz önünde bulundurulduğunda dava tarihi olan 2007 yılı itibariyle yirmi yıl süre şartının gerçekleşmediği, bu nedenle ... mirasçılarına açılan davanın da esas yönünden reddi gerektiği, dava konusu taşınmazların İbrahim Oğlu Yusuf Çakırgöz adına kayıtlı 256/2048 hisseye yönelik bu

    kişinin mirasçıları oldukları tespit edilen Müzeyyen, Muharrem, Feriştah ve ... ile Selda (Çakırgöz) Kirişçi aleyhine açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin ise; gerek tapu kaydının dayanağı olan (23 parsel haricindeki taşınmazların) tapulama tutakları ile hükmen tescil kararının verildiği dava dosyalarının temin edilememesi ve gerekse de keşif sırasında dinlenen tanık - bilirkişi beyanları, mahkeme tespitleri ile bilirkişi raporlarının açıklamaları nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar ve davalı Hazine vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Dava, 23, 231 ve 51 parsel sayılı taşınmazlarda malik olarak gösterilen Hüseyin Kızı Medine açısından TMK"nin 713/2. fıkrasında yer alan; “...maliki tapu kütüğünde kim olduğu anlaşılamayan...” ve İbrahim kızı ... ile İbrahim Oğlu ...açısından da "...maliki yirmi yıl önce ölmüş..” bulunan hukuki sebebine dayalı olarak TMK"nin 713/1 ve 2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2. Davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde,
    Mahkemece, her iki hukuki sebep bakımından davanın reddine karar verilmiş ise de, (İbrahim Oğlu Yusuf Çakırögöz’e ilişkin) ölüm hukuki sebebi yönünden davanın mevcut delillerle reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
    Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK"nin 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. TMK"nin 713. maddesinin 1.fıkrasında; "" Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir "" denilmiştir.
    Aynı maddenin 2.fıkrasında ise; ""Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir "" amir hükmüne yer verilmiştir. TMK"nin 713/2. maddesinde yer alan üç halden biri olan ""... ölmüş..."" ibaresi, Anayasa Mahkemesinin 17.03.2011 tarihli ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiş ise de; Dairenin sapma göstermeyen uygulamalarında, Anayasa Mahkemesince yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği 17.03.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğu kabul edilmektedir.
    TMK"nin 713/2. fıkrasına dayalı olarak açılan davaların başarıya ulaşması için bu fıkrada belirtilen koşullar yanında aynı zamanda 713/1. fıkrasındaki koşulların da gerçekleşmiş bulunması gerekir. Çünkü 2. fıkrada; “aynı koşullar altında…” denilmek suretiyle aynı maddenin 1. fıkrasına atıfta bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle 1. fıkradaki koşulların araştırılıp belirlenmesi zorunludur. Başka anlatımla mülkiyetin kazanılabilmesi için diğer kazanma koşullarının yanında dava konusu taşınmazda davacı tarafın aralıksız, çekişmesiz, malik sıfatıyla ve 20 yıl süreyle zilyet ve tasarrufta bulunması gerekir.

    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazların 12.07.1963 tarihinde hükmen tescil yolu ile ( 256/2048’şer hisse oranında) İbrahim Oğlu ...adına kayıt edildiği, tapu malikinin 14.05.1974 tarihinde vefat ettiği, tapu kaydının intikal görmediği anlaşılmaktadır.
    O halde Mahkemece yapılacak iş, dava konusu taşınmazlar başında yeniden keşif yapılarak taraf tanıklarının ve yerel bilirkişilerin keşif yerinde dinlenmelerinin sağlanması, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden kime ne şekilde ve hangi tarihte intikal ettiğinin, davacıların zilyetliğinin başlangıcı ve sürdürülüş şeklinin tanıklardan ayrıntılı olarak sorularak açıklığa kavuşturulması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde, HMK"nin 261. maddesi gereğince aykırılığın giderilmesi, keşfe katılacak teknik bilirkişiden taşınmazlardaki fiili kullanımı gösterecek şekilde ayrıntılı ve denetime elverişli rapor temin edilmesi ve tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken TMK"nin 713/1 ve 2. fıkralarında ifade edilen şartların (somut olayda) oluşup oluşmadığı yeterince araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Davacılar vekilinin tapu maliki İbrahim Oğlu ...’e ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine, bozma nedenine göre davalı hazine vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,10.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi