Esas No: 2018/588
Karar No: 2022/5297
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/588 Esas 2022/5297 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/588 E. , 2022/5297 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme, defter, kayıt ve belgeleri gizleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat
I) Sanıklar ... ve ... hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafisi ve sanık ...’un temyizlerinin incelenmesinde;
2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında düzenlenen en son fatura tarihine göre en aleyhe kabulle suç tarihinin 31.12.2009 olduğu belirlenerek yapılan incelemede:
Sanıklara yüklenen “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık ... müdafisi ile sanık ...’un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
II) Sanık ... hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin, sanıklar ... ve ... hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık ... müdafisi ve sanık ...’un temyizlerinin incelenmesinde;
A) Sanıklar ... ve ... hakkında “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçları ile ilgili olarak;
Sanıklar ... ve ... hakkında “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarından açılan kamu davasında; sanık ...’nın savunmasında, suça konu faturaları düzenleyen şirketin %1 ortağı olduğunu, ancak şirketle bir ilgisinin bulunmadığını beyan etmesi, sanık ...’un savunmasında ise şirketi 04.05.2009 tarihinde devraldığını, iki buçuk ay şirketi işlettiğini, iş yeri sahibi dükkanı boşaltmasını istediğini, bunun üzerine kendisinin de iş yerini bırakmak istediğini, diğer sanık ...’a ulaşamadığını bunun üzerine ...’un o tarihte eski eşi olan ...’ı aradığını, ...’in araçla geldiğini ve iş yerinde bulunan faturaları ve defterlerin hepsini teslim ettiğini ardından iş yerini boşalttığını, sahte fatura düzenlemediğini beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1) İlgili takvim yıllarına ait temin edilecek faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde sanıkların temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
2) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
3) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
B) Sanık ... hakkında defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu ile ilgili olarak;
Sanık hakkında defter, belge ve kayıtları gizleme suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; defter ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için, "varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit..." olan defter ve belgelerin, saklama zorunluluğu olan 5 yıllık süre içerisinde usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen vergi incelemesi için yetkili memura ibraz edilmemesinin yeterli olduğu, 04.05.2009 tarihine kadar şirket ortağı ve müdürü olan sanık ....’un hisse devir sözleşmesi ile hisselerinin tamamını ...’a devrettiği, ancak bu durum ticaret siciline tescil ve ilan edilmediği için şirket müdürü olarak ...’un sorumluluğunun devam ettiği, sanığın hisse devri yaptığı ...’un savunmasında, defter ve belgelerin iş yerinde bulunduğunu ancak iş yerini boşaltığı zaman defter ve belgeleri ...’ın eşi ...’a teslim ettiğini beyan etmesi karşısında, ...’ın tanık olarak duruşmaya celbi ile şirkete ait defter ve belgelerin kendisine teslim edilip edilmediği, buna ilişkin tutanağın olup olmadığının sorulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı katılan vekili sanık ... müdafisi ve sanık ...’un temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 29.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.