11. Hukuk Dairesi 2020/3361 E. , 2021/409 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Kırşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22.11.2018 tarih ve 2017/129-2018/371 sayılı kararın Yargıtay/ca incelenmesinin davacılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacıların murisinin davalı bankadan kredi kullandığını, miras bırakanın 30.08.2010 tarihinde vefat ettiğini, murisin kredi verildiği tarih itibariyle tacir sıfatının ve esnaflık durumunun bulunmadığını, tüketiciyi gerekli şekilde aydınlatmadan, kredi sözleşmesinin bir örneğini vermeden ve tüketiciye hayat sigortası yaptırması hususunda gerekli bilgilendirmeyi yapmadan kredi kullandıran bankanın kusurlu olduğunu ve kendi kusuruyla hak talep edemeyeceğini ileri sürerek, davacıların sözleşme nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, benimsenen 06.08.2018 tarihli bilirkişi raporuna göre, davacı mirasçıların dava tarihi itibarıyla toplam 207.341,33 TL kredi borcunun mevcut olduğu, murisin kullandığı kredinin ipotek karşılığı işletme kredisi olup, ticari kredi niteliğinde olduğu, Boztepe Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü’nün ve Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası’nın yazılarından ve dava konusu kredi sözleşmesindeki murisin kaşesinden de anlaşılacağı üzere, murisin sözleşme tarihi itibariyle "tacir" veya "esnaf" sıfatını taşıdığı, her ne kadar davacılar vekili, davalının murise hayat sigortası yapmadığından bahsetmiş ise de ticari krediler yönünden davalı bankanın böyle bir yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 14,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 26.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.