14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.07.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı, 3270 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep ve dava etmiş, bilahare bu isteğinden vazgeçmiş ve aynen taksim istemiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir.
Alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında davacı yargılama sırasında aynen taksim istediğini beyan etmiş olup dosyada mevcut bilirkişi raporlarına göre dava konusu taşınmazın aynen taksiminin mümkün olmadığı anlaşıldığından başkaca taraf da satış yoluyla ortaklığın giderilmesini talep etmediğine göre davanın reddi gerekirken, mahkemece yazılı olduğu üzere davanın kabulüne, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.