23. Ceza Dairesi 2015/8616 E. , 2016/7114 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıkların TCK"nın 37, 207/1, 43/1, 53/1. maddeleri uyarınca 1"er yıl 3"er ay hapis cezası ile cezalandırılmaları
Sanıkların TCK"nın 37, 158/1-j-son, 43/1, 52/2-4, 53/1. maddeleri uyarınca 3"er yıl 9"ar ay hapis ve 62.500"er TL adli para cezası ile cezalandırılmaları
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Karı koca olan sanıklardan ....’nin diğer sanık adına sahte olarak vergi levhası, ticaret odasından alınmış gibi faaliyet belgesi, işletme hesabı hülasası ve gelir gider kayıtları düzenlediği, ilgili belgeleri kullanarak diğer sanık adına 09.02.2006 tarihinde 15.000 TL taşıt kredisi ve 29.03.2006 tarihinde ihtiyaç kredisi çektikleri anlaşıldığından nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde gün olarak belirlenip artırım ve indirimlerin gün üzerinden yapılması gözetilmeden doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınarak belirlenmiş ise de, sonuç ceza değişmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamış; yine, gerek katılan bankanın 09.11.2006 ve 15.12.2011 tarihli yazıları, gerekse borcu devralan .... Yönetimi A.Ş.’nin 07.05.2012 tarihli yazısına göre sanıkların soruşturma veya kovuşturma evresinde kredi borçlarını ödemedikleri anlaşıldığından tebliğnamede bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafii ve sanık ...’nin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu husus,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ...’nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.