Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/77 Esas 2020/3412 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/77
Karar No: 2020/3412
Karar Tarihi: 19.02.2020

Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/77 Esas 2020/3412 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, kasten yaralama suçundan sanığı mahkûm etmiştir. Ancak, sanık tarafından yapılan temyiz başvurusu sonrasında, sanığın cezasının mahkeme tarafından yeniden belirlenerek kazanılmış hakkının ihlal edildiği tespit edilmiştir. Bu nedenle hüküm bozulmuş ve sanığın yeniden yargılanmasına karar verilmiştir. Bozma kararı öncesi verilen hükmün de dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Sanık hakkında yargılama konusu kasten yaralama eyleminin, 5237 sayılı TCK'nın 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddesi kapsamında kaldığı ve alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren suçlardan olduğu ifade edilmiştir. Ayrıca, 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 150/3. maddesi ile \"alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda\" müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun hükme bağlanması karşısında, alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren suçlar yönünden müdafii görevlendirilmesi zorunluluğu bulunmadığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK'nın 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddesi ile 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 150/3. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 326/son, 321. ve 322. maddeleri gösterilmiştir.
3. Ceza Dairesi         2020/77 E.  ,  2020/3412 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanık hakkında yargılama konusu kasten yaralama eyleminin, 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddesi kapsamında kaldığı ve alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren suçlardan olduğu, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.10.2011 tarihli ve 2011/10-182 Esas - 2011/204 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun"la değişik 5271 sayılı CMK"nin 150/3. maddesi ile "alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda" müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun hükme bağlanması karşısında, alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren suçlar yönünden müdafii görevlendirilmesi zorunluluğu bulunmadığından tebliğnamenin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    Dairemizin bozma ilamı öncesi verilen hükümde, sanığın neticeten “1 yıl 3 ay” hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan hükmün yalnızca sanık tarafından temyiz edilmesi ve aleyhe temyiz bulunulmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakları saklı tutularak hükmün bozulduğu gözardı edilerek, bozma ilamı sonrası yapılan yargılamada sanığın neticeten “3 yıl 9 ay” hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle kazanılmış hakkı ihlal edilerek fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesi uyarınca, hüküm fıkrasında yer alan TCK’nin 62. maddesinin uygulandığı paragraftan sonra gelmek üzere “Ancak ilk hüküm yalnızca sanık tarafından temyiz edilmiş olup, aleyhe temyiz bulunmadığından ve bu durum sanık lehine 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi gereği kazanılmış hak oluşturduğundan, sanığın sonuç olarak 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.