Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/3009 Esas 2016/4246 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3009
Karar No: 2016/4246
Karar Tarihi: 28.03.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/3009 Esas 2016/4246 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/3009 E.  ,  2016/4246 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, davacı murisinin 01.04.2008-01.06.2009 tarihleri arasında davalı yanında çalıştığına dair hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. “Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır. Bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasa"nın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltilmesi gerekir.
    Eldeki davada; davacı murisi adına, vefat tarihi olan 07.06.2009 tarihinde ................. Konut Yapı Kooperatifi (........) tarafından 1 günlük bildirimde bulunulması, anılan Kooperatife ait dönem bordrolarının incelenmesinde; davacı murisinin talep konusu dönem öncesi 17.06.2007-31.01.2008 ve talep sonrası 07.06.2009-08.06.2009 tarihleri arasında çalışmasının bulunması, davalının ise 04.05.2007-31.07.2008 tarihleri arasında çalışmalarının bulunması, yine davalının dava dışı .........ve ......... İnşaatı işyerinden 19.01.2009-20.07.2010 tarihleri arasında bildirimlerinin bulunması, davalının farklı inşaat şirketlerinde sıvacı olarak çalıştığına dair yapılan tespit gözönünde bulundurularak; dava dışı kooperatife ait dönem bordrolarında ismi bulunan kişiler ile davalının beyanına başvurularak, davacı murisinin hangi sürede hangi işverenin yanında çalıştığı belirlenmeli ve işverene HMK m. 124 gereğince usulüne uygun bir biçimde husumet yöneltmesi için davacıya mehil verilmeli, dahil edilen işverenin göstereceği bütün deliller toplanmalı, yeterli ve gerekli tüm soruşturma yapılıp, uyuşmazlık konusu yönler, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, tüm kanıtlar değerlendirilerek karar verilmelidir.
    Yukarıda açıklanan maddî ve hukuki esaslar gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı biçimde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair yönleri incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.