17. Hukuk Dairesi 2016/19561 E. , 2017/10977 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili, olay tarihinde gerçekleşen aşırı yağışta, davalıya ait rögardan geri tepen pis suların davacıya sigortalı konuta dolmasıyla hasar oluştuğunu, hasar bedeli olarak 6.417,00 TL"yi 07.07.2014 tarihinde sigortalılarına ödeyip onun haklarına halef olduklarını, kusurlu eylemi ile zarara sebep olan davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek 6.417,00 TL"nin ödeme tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili, davada idari yargının görevli olduğunu, sigortalı konutun bulunduğu binanın inşaat yapım tekniğine ve İSKİ Deşarj Yönetmeliği hükümlerine uygunluğunun tespiti gerektiğini, uygun yapım yoksa zarar ile kurumları arasında illiyet bağı kurulamayacağından zarardan sorumlu tutulamayacaklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 6.417,00 TL. tazminatın 07.07.2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özel hukuk hükümlerine göre faaliyet yürüten davalının sorumluluğuna ilişkin davada, adli yargının görevli olduğunun kabulünde bir usulsüzlük bulunmamasına; davalının sorumluluğundaki atıksu tesisatındaki yetersizlik nedeniyle
hasarın oluştuğunun ve davalının zarardan sorumlu olduğunun kabulünün yerinde görülmüş olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, konut sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarar sorumlusu olduğu iddia edilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.Davacı tarafından sigortalanan konutta, su basması olayı nedeniyle oluşan hasar ile bedeli, davacı tarafından alınan eksper raporuyla 6.417,00 TL. olarak saptanmıştır. Eksper raporu incelendiğinde; sigortalı konutun kapıları ile bina boyasının ve mutfak dolaplarının hasarlandığı yönünde tespit yapıldığı, bu hasarların giderimi için gerekli masrafların hesaplamaya esas alındığı görülmektedir. Sigortalı konutta oluşan hasarın nev"i dikkate alındığında, mahkemenin hükme esas aldığı raporu düzenleyen mimar bilirkişinin, anılan hasarlar yönünden rapor düzenleme konusunda uzman olmadığı açıktır. Ayrıca, hükme esas alınan raporun düzenlenebilmesi bakımından, sigortalı konutun bulunduğu mahalde keşif yapılmasına rağmen, konutun kapalı olması nedeniyle, hasar gören kısımlar bilirkişi tarafından görülmeden ve sadece davacı tarafın aldığı eksper raporu esas alınarak hasar miktarının belirlendiği görülmektedir.6100 sayılı HMK"nun 266/1. maddesinde "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir" düzenlemesi benimsenmiştir. Davacı tarafından sigortalı olan konutta oluşan hasarın nev"i ile miktarının belirlenmesinin, özel ve teknik bilgi gerektirdiği izahtan varestedir.Bu durumda mahkemece, davacının tek taraflı olarak aldığı ve davalının savunma yapma imkanı bulunmayan eksper raporundaki tespitler üzerinden hasar miktarının belirlenmesinin yeterli olmadığı da gözetilerek; konusunda uzman inşaat mühendisi bilirkişi refakatiyle mahallinde keşif yapılması, davacı tarafından sigortalanan konutta davaya konu su basması olayı nedeniyle hasar gören kısımların bilirkişi tarafından bizzat incelenmesi suretiyle, olay nedeniyle meydana gelen hasar ile miktarının ne olduğu konusunda, eksper raporunu da irdeleyen, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 27.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.