![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2016/6846
Karar No: 2020/5504
Karar Tarihi: 01.12.2020
Danıştay 10. Daire 2016/6846 Esas 2020/5504 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/6846
Karar No : 2020/5504
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
… İl Müdürlüğü
… Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Termal Sağlık Turizm İnşaat San. Ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı, dava konusu işlemin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yolundaki kararının, taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muğla ili, … ilçesi, … Köyünde bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 7.000,00 m² yüzölçümlü taşınmaz üzerinde yer alan otelin önünde kafeterya, 2 adet havuz, yeşil alan yapılmak suretiyle 01/01/2007-29/05/2010 tarihleri arasındaki dönemde fuzulen işgal edildiğinden bahisle 77.000,00 TL ecrisimil istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesinin 24/09/2013 tarih ve E:2013/3150, K:2013/6435 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle, mahallinde 22/04/2015 tarihinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak alınan bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu işlemin 1.462,81 TL'lik kısmında hukuka uyarlık, 75.537,19 TL'lik kısmında ise hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem kısmen iptal edilmiş, kısmen de dava reddedilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davalı idare tarafından, bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğu belirtilerek kararın iptale ilişkin kısmının; Davacı tarafından ise kullanımlarının, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular işletme ruhsatı ve termal su kaynağı kiralama sözleşmesine dayandığı, bu nedenle şagil sayılamayacakları ve dava konusu ecrimisil alacağının idarece terkin edildiği belirtilerek kararın davanın reddine ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmakta olup, davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dava, Muğla ili, … ilçesi, … Köyünde bulunan Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki 7.000,00 m² yüzölçümlü taşınmaz üzerinde yer alan otelin önünde kafeterya, 2 adet havuz, yeşil alan yapılmak suretiyle 01/01/2007-29/05/2010 tarihleri arasındaki dönemde fuzulen işgal edildiğinden bahisle 77.000,00 TL ecrisimil istenilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 75. maddesinde, Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisilin istenebileceği ve ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı hükmüne yer verilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 85. maddesinin 1. fıkrasında ecrimisilin, Hazine taşınmazlarının işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde Taşınmaz Tespit Tutanağına dayanılarak idarece tespit edileceği ve yönetmelikte belirtilen komisyonca karara bağlanacağı, 2. fıkrasında ecrimisilin tespit ve takdirinde, idarenin zarara uğrayıp uğramadığına, işgalcinin kusurlu olup olmadığına ve taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekline bakılmaksızın idarenin bu taşınmazdan işgalden önceki hâliyle elde edebileceği muhtemel gelirin esas alınacağı, ecrimisilin tespitinde aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, gerektiğinde ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurların göz önünde bulundurulacağı ve 3. fıkrasında ise "Kiraya verilen, irtifak hakkı kurulan veya kullanma izni verilen taşınmazlarda sözleşmenin bitiminden sonra kullanımın devam etmesi hâlinde, varsa sözleşme veya resmî senetteki hükme göre işlem yapılır. Aksi takdirde işgalciler hakkında ecrimisil tespit, takdir ve tahsilatı yapılır..." düzenlemesi yer almaktadır.
27/07/2007 tarih ve 26595 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 312 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği'nin "Ecrimisilin tespit ve takdir edilmesi" başlıklı 5. maddesinde ecrimisilin tespit ve takdirinde, İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına, işgalcinin kusurlu olup olmadığına ve taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekline bakılmaksızın İdarenin bu taşınmazdan işgalden önceki hâliyle elde edebileceği muhtemel gelirin esas alınacağı ve Hazine taşınmazının değerini etkileyebilecek; imar durumu, yüz ölçümü, niteliği, tarım arazilerinde verimi, alt yapı hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı, konumu, işgalden önceki haliyle kullanılması halinde getirebileceği gelir gibi her türlü objektif ölçüler ile aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, gerektiğinde ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurlar dikkate alınarak rayiç değerin tespit edileceği ve ayrıca, 4916 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 19/07/2003 tarihinden sonra Hazine taşınmazları üzerinde yapılan yasal olmayan her türlü yapı ve tesisler (takılıp-sökülebilir nitelikli olanlar hariç), başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal edeceğinden, bu nitelikteki işgaller için ecrimisilin, zeminle birlikte muhdesat da dikkate alınarak tespit ve takdir edileceği düzenlenmiştir.
Anılan Genel Tebliğe 13/01/2010 tarih ve 27461 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 326 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği ile eklenen "Kıyı Kanunu kapsamında kalan yerlerde ecrimisil işlemleri" başlıklı ek 1. maddesinde ise, "(1).. 3621 sayılı Kıyı Kanunu ile ...Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri kapsamında ve kıyı kenar çizgisi içerisinde (kıyıda) kalan taşınmazların üzerine deniz, güneş ve kumsaldan yararlanılması amacıyla şezlong, gölgelik, soyunma kabini ve duş konulması, yeşil alan düzenlemesi yapılması, sportif ve eğlence aktivitelerinin yapılabileceği alanlar oluşturulması, yiyecek ve içecek servisi yapılması amacıyla takılabilir, sökülebilir ve taşınabilir elemanlarla basit nitelikte yapı (lokanta, çay bahçesi, kafetarya vb. tesisler hariç) yapılması gibi izinsiz kullanımların tespit edilmesi halinde, bu taşınmazları izinsiz kullananlar arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın ecrimisil bedeli; yılı içerisinde T.C. Kalkınma Bankası A.Ş. tarafından belirlenen ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca yayımlanan Birim Maliyetler Listesi’nin Günübirlik Tesisi Açık Alan Düzenlemesi için öngörülen metre kare birim bedelinin kullanıma konu olan taşınmazın yüzölçümü ile çarpılması suretiyle bulunacak rakamın yüzde yirmibeşi ile varsa bu taşınmazların, yoksa en yakın emsal taşınmazın emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin yüzde birinin toplamından aşağı olmamak üzere, Kanunun 9. maddesinde belirtilen yerlerden sorulmak suretiyle Yönetmeliğin 17. maddesinde belirtilen komisyon tarafından tespit ve takdir edilir. (2) Kıyı ve sahil şeritleri ile dolgu alanlarında yukarıdaki belirtilen kullanımlar dışında izinsiz kullanımın tespiti halinde; varsa bu taşınmazların, yoksa en yakın emsal taşınmazın emlak vergisine esas asgari metrekare birim değerinin yüzde beşinden az olmamak kaydıyla ecrimisil tespit, takdir ve tahsilatı yapılır." düzenlemesine yer verilmiştir.
5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu'nun "İrtifak ve kamulaştırma" başlıklı 12. maddesinde, "(1) Arama ruhsatı sahibi, arama faaliyetleri yapılacak alanda, özel mülkiyete konu taşınmazın sahibi ile anlaşamaması halinde, idareye müracaat ederek irtifak hakkı talebinde bulunabilir. (2) İşletme ruhsatı süresince sadece sondaj yerleri ve isale hattı, kaptaj gibi gerekli olan yerler için taşınmazın sahibi ile anlaşma sağlanamaz ise ruhsat sahibi, idareye müracaat ederek kamulaştırma veya irtifak hakkı talebinde bulunabilir. Talep, idarece incelenip değerlendirildikten sonra uygun bulunması halinde kamu yararı kararı alınır... (7) Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerde yapılan faaliyetler için bu Kanunun yürürlük tarihinden (03/06/2007) sonra kira, ecrimisil alınmaz. (8) Jeotermal kaynak dağıtımı ve üretimini yapan şirketler sanayi kuruluşu ve atık arıtma kuruluşu olarak değerlendirilirler. Bu değerlendirilmeye göre başta elektrik tarifeleri olmak üzere sanayi kuruluşları ve atık arıtma kuruluşlarına tanınan tüm teşvik ve haklardan yararlanırlar." hükmü yer almaktadır.
11/12/2007 tarih ve 26727 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliğinin işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle tanımlar başlıklı 4. maddesinde; " (1) Bu Yönetmelikte geçen; ... ğ) Doğal mineralli su... mineral içeriği ve diğer bileşenleri ile tanımlanan; tedavi, şifa amaçlarıyla da kullanılan içmece suyu, şifalı su ve benzeri adlarla anılan soğuk ve sıcak doğal suları... l) İdare: İl özel idarelerini, m) İdare payı: Akışkanın doğrudan ve/veya dolaylı kullanıldığı tesislerin gayrisafi hâsılatının % 1’i tutarında her yıl Haziran ayı sonuna kadar İdareye ödenen payı, n) İşletme: Arama faaliyetleri sonucunda elde edilen kaynağın üretim, kullanım, reenjeksiyon, enjeksiyon, deşarj ve bu faaliyetlere yönelik sondaj çalışmalarını içeren projede belirtilen faaliyetler bütününü... ö) İşletme ruhsatı: Belirli bir alanda akışkanın üretilebilmesi ve değerlendirilmesi için projeye dayalı verilen izin belgesini... r) Jeotermal kaynak: Jeolojik yapıya bağlı olarak yerkabuğu ısısının etkisiyle sıcaklığı sürekli olarak bölgesel atmosferik yıllık ortalama sıcaklığın üzerinde olan, çevresindeki sulara göre daha fazla miktarda erimiş madde ve gaz içerebilen, doğal olarak çıkan veya çıkarılan su, buhar ve gazlar ile yeraltına insan düzenlemeleri vasıtasıyla gönderilerek yerkabuğu veya kızgın kuru kayaların ısısı ile ısıtılarak su, buhar ve gazların elde edildiği yerleri... v) Kira sözleşmeleri: İşletme ruhsatına dayalı kullanım alanlarıyla ilgili hakların, başkalarına kiralanmasını sağlayan sözleşmeleri... gg) Ruhsat: Sınırları belirlenmiş bir alanda kaynak tespiti ve işletilmesi faaliyetlerinin yapılabilmesi için verilen izin belgesini..." ifade ettiği belirtilmiş ve "İdare payı" başlıklı 20. maddesinde "(1) Jeotermal kaynakların konut, iş yeri, balıkçılık, sera, kaplıca, termal kür merkezi gibi, ısıtma ve diğer amaçlı doğrudan kullanıldığı alanlar ve/veya dolaylı olarak yararlanıldığı elektrik enerjisi üretimi, kuru buz, mineral tuz eldesi, kurutma, soğutma gibi durumlarda tesisin gayrisafi hâsılatının % 1’i tutarında idare payı alınır. Bu pay, her yıl Haziran ayı sonuna kadar İdareye ödenir. Tahsil edilen tutarın beşte biri, kaynağın sınırları içinde bulunduğu belediye veya ilgili köy tüzel kişiliğine bir ay içinde İdare tarafından ödenir. Doğal mineralli sular ile Kanuna tabi gazların da doğrudan ve/veya dolaylı olarak kullanıldığı tesislerden elde edilen gayrisafi hâsılatın % 1’i tutarında idare payı alınır..." düzenlemesine; "Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerine ilişkin hususlar" başlıklı 25. maddesinde "(1) 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca ilan edilen Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri ile Turizm Merkezlerinde Kanuna tabi faaliyetlerin yürütülebilmesi için aşağıdaki esaslar uygulanır. a) Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerinde; 1) Jeotermal kaynağın aranması, geliştirilmesi, işletilmesi ve terk edilmesi ile jeotermal akışkanın kullanılması hususundaki işlemlere ilişkin başvurular dâhil olmak üzere her türlü jeotermal faaliyetlerde veya ilgili İdare tarafından resen yapılacak işlemlerde İdare tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığının görüşü alınır. 2) Jeotermal alanların etkin, verimli ve sürdürülebilir kullanımına yönelik öncelikli olarak imar planlarının ve bu planlara bağlı olarak jeotermal su dağıtım projesinin hazırlanması esastır. 3) Sağlık ve termal turizmine yönelik kullanım alanlarında imar planı olmadan Kanuna tabi faaliyetlere izin verilmez. Sağlık ve termal turizm amaçlı işletme faaliyet izinlerinin verilmesi ve bu tesislerin termal su ihtiyacının belirlenmesi, onaylı imar planları ile getirilen yatırım alanları ve plan hükümlerine göre yapılır. Diğer kullanımlara yönelik talepler sağlık ve termal turizmin ihtiyacı olan akışkan ihtiyacı sağlandıktan sonra karşılanır... 6) Turizm belgeli tesislerde jeotermal su miktarı, metreküp birim cinsinden hesaplanmak suretiyle debi ölçer, sayaç ve benzeri teknik aletlerle yılda en az dört kez olmak üzere belirli periyotlarda ölçülür ve ölçümü takiben iki ay içerisinde jeotermal su kullanım bedeli tahsil edilir. Turizm belgeli tesislerin kullandığı jeotermal su miktarı belirlendikten sonra her bir Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi ile Turizm Merkezi için; jeotermal kaynak üretim ve dağılım yöntemi, maliyeti ve Jeotermal kaynağın özelliklerine göre ilgili İdare tarafından ayrı ayrı belirlenen birim fiyat üzerinden jeotermal su kullanım bedeli alınır. Debi ölçme işlemi için kullanılacak teknik aletler sondaj çıkış noktalarına veya akışkanın bir dağıtım şebekesiyle dağıtılması halinde tesislere giriş noktasındaki bağlantı noktasına takılır. Jeotermal akışkanın doğal cazibesi ile çıktığı yerlerde debimetre ile ölçümün mümkün olmaması halinde akışkanın kullanım miktarı, turizm belgeli tesise ait proje ve mevcut kullanım miktarı dikkate alınarak yapılır. Jeotermal akışkan birim fiyatı her takvim yılı başında İlgili İdarece yeniden belirlenir. Jeotermal akışkanın ilk kullanımı ile entegre kullanımlar sonrasındaki kullanımlarında ayrı birim fiyat uygulaması yapılabilir..." düzenlemesine yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesiyle "bilirkişi" konusunda atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266. maddesinde; hakimin, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bilirkişiye başvurulmasındaki amacın, hukuka uygun karar verebilmek için gerekli verilere ulaşmak olduğu göz önünde tutulduğunda, bilirkişilerin uyuşmazlık konusunda özel ve teknik bilgiye sahip olan kişiler arasından seçilmesi gerektiği kuşkusuz olup; bilirkişi veya bilirkişilerce düzenlenen raporda, sorulara verilen cevapların şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, rapor içeriğinin ise hükme esas alınabilecek nitelikte olması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının, Muğla İl Özel İdaresi tarafından düzenlenen, … başlangıç tarihli ve 30 yıl süreli, …, …, … parsel sayılı ve toplam 9.500,00 m2 alana ilişkin Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular İşletme Ruhsatı bulunduğu ve İl Özel İdaresi Genel Sekreterliğiyle, davacı firma arasında 2886 sayılı Kanun kapsamında, … başlangıç tarihli ve … yıl süreli Sıcak (Termal) Kaynağı Kiralama Sözleşmesi imzalandığı, anılan sözleşmenin 8. maddesinde sözleşme süresi sonunda kiralananın (su kaynağının) tahliye edileceği ve tahliyeye kadar geçen sürede ecrimisil ödeneceğinin kararlaştırıldığı; … tarihli Taşınmaz Tespit Tutanağı ile toplam 7.000 m2 alanın kafeterya, havuz ve yeşil alan olarak 01/01/2007 tarihinden itibaren işgalli olduğunun tespit edildiği; … tarih ve … sayılı Ecrimisil Kıymet Takdir Kararıyla 2007 yılı için 2,96 TL/m2, 2008 yılı için 3,15 TL/m2, 2009 yılı için 3,40 TL/m2, 2010 yılı için 3,60 TL/m2 birim bedel üzerinden toplam 77.000,00 TL ecrimisil belirlendiği ve anılan bedelin … tarih ve … sayılı … adına düzenlenen Ecrimisil İhbarnemesiyle tebliği üzerine yapılan itiraz başvurusu sonucunda, ecrimisil bedelinin, termal su için değil Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan alan için düzenlendiği gerekçesiyle ve muhatap davacı firma olarak düzeltilmek suretiyle itirazın reddi yolundaki (dava konusu) … tarih ve … sayılı Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesinin düzenlendiği görülmüştür.
Mahkemenin, 02/04/2012 tarihinde mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptığı ve bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, 11/07/2012 tarihinde yapılan duruşmada taraflarca ileri sürülen iddialar dikkate alınarak yapılan … tarih ve E:… sayılı ara kararına, davalı idarece sunulan cevap dilekçesinde ecrimisile konu alanın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki … ada … parsel sayılı taşınmaz olduğu belirtilerek tapu kayıtlarının sunulduğu ve Kadastro tutanağının beyanlar hanesinde, taşınmazın, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmakla parsel içindeki 3 kükürt havuzu ve 1 ahşap kafeteryanın … tarafından kullanıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece tapu kaydının beyanlar hanesine işaretle davacının fuzuli şagil olarak değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, Dairemizin 24/09/2013 tarih ve E:2013/3150, K:2013/6435 sayılı kararıyla beyanlar hanesindeki şerhin, 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanunun 11. ve 12. maddeleri kapsamındaki satış işlemleri için hak sahipliğinin tespiti amacını taşıdığı ve işgal niteliğindeki kullanımı hukuka uygun hale getirmeyeceği gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyma suretiyle mahallinde 22/04/2015 tarihinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak bilirkişi raporu alındığı ancak daha önce alınan bilirkişi raporunda olduğu gibi son raporda da davacının, taşınmazın niteliğine ve bedele ilişkin iddialarının karşılanmamış olduğu; nitekim, davacı tarafça, ecrimisile konu alanın Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular işletme ruhsatı kapsamında hak sahibi olduğu alanda kaldığı iddialarının, bilirkişi raporlarına itirazlarında da tekrarlanmış olmasına karşın, bilirkişi heyetlerinde Maden Mühendisi bulunmadığı ve dava konusu alan ile davacının hak sahibi olduğu alanlar işaret edilmek suretiyle aplikasyon krokisinin rapora eklenmemiş olduğu ve bedele ilişkin emsal araştırmasının da yetersiz olduğu görülmüştür.
Bu durumda, Mahkemece ruhsatlı sahaya ve imar planına ilişkin bilgi ve belgeler Muğla İl Özel İdaresinden (adına Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı) ve taşınmazın tapu kaydına ilişkin taraflar arasındaki hukuki ihtilafın geldiği aşamaya ilişkin mahkeme ilamları ile davacı tarafça, davalı idarenin temyiz istemine cevaben sunulan dilekçede, 29/05/2010-28/05/2015 dönemine ilişkin ecrimisilin terkin edildiği yolundaki … tarih ve … sayılı ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin sunulmuş olması karşısında davalı idareden, anılan dönemin terkin nedenleriyle dava konusu döneme ilişkin terkin yapılıp yapılmadığı hususları sorulmak suretiyle, yeniden keşif yapılmaksızın, toplanacak bilgi ve belgeler ile dosya üzerinden ve Maden Mühendisi, Harita Kadastro Mühendisi ve Gayrimenkul Değerleme Uzmanından müteşekkil yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin kısmen iptali, davanın kısmen reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin kısmen iptaline, davanın kısmen reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı, temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.