5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/1422 Esas 2018/4146 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1422
Karar No: 2018/4146

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/1422 Esas 2018/4146 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi         2018/1422 E.  ,  2018/4146 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olması üzerine, dosyayı ele alan mahkemece duruşma açılarak ve sanığın savunması alınarak CMK"nın 231/11. maddesine uygun olarak hükmün açıklanması gerektiği halde sanığın savunması alınmaksızın mahkumiyetine karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    Kabule göre de;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nın hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylem nedeniyle sanık hakkında;
    -Kartal Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 04.12.2008 tarih ve 2008/647 Esas, 2008/383 sayılı kararı ile verilip Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2010/6151 esasında kayıtlı olarak daha önceden onanarak kesinleşen,
    -Kartal Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 04.12.2008 tarih ve 2008/639 Esas, 2008/380 sayılı kararı ile verilip Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2010/6152 esasında kayıtlı olarak daha önceden onanarak kesinleşen,
    -Kartal Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesinin 22.04.2009 tarih ve 2008/719 Esas, 2009/354 sayılı kararı ile verilip Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 2010/14696 esasında kayıtlı olarak daha önceden onanarak kesinleşen dava dosyalarının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında;
    Anılan dosyalar incelenerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
    2-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 09.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.