MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı kooperatifin üyesi olan davalıların sulama borçlarını ödemediklerini, borcun tahsili için yapılan icra takibinde faiz miktarına ve oranına haksız olarak itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiklerini ileri sürerek davalıların itirazının iptalini ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin icra takibinde faize ve faiz oranına itiraz etmeleri üzerine takibin 01.06.2006 tarihinde durmasına karar verildiğini, İİK"nın 67. maddesi gereği bir yıl içinde itirazın iptali davası açılmadığı gibi İİK"nın 78. maddesince de davalıların ödeme emrini tebliğ aldıkları bir yıl içerisinde herhangi bir haciz ya da satış talebi olmadığından icra takibinin düştüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen 22.09.2008 tarihli hüküm, davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 10.05.2010 tarih 5410 Esas - 5166 Karar sayılı ilamı ile davalı tarafın sunduğu 22.000,00 TL bedelli makbuzun BK "nun 86. maddesince borca mahsuben yapıldığının kabul edilmesi, takip tarihi itibariyle davacının isteyebileceği faiz alacağı saptanarak davadan önce yapılan ödemenin dava açmadaki hukuki yararı etkileyip etkilemediği üzerinde durulması gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, dosya kapsamı ve davalılar ile kooperatif başkanı arasında imzalanan 21.01.2009 günlü anlaşma ve ibraname belgelerine göre tarafların dava konusu borçla ilgili birbirlerini ibra ederek alacak-borç ilişkisinin karşılıklı sona erdirildiği, ortada hüküm kurulacak bir uyuşmazlık bulunmadığı gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava, icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.