1. Ceza Dairesi 2019/4042 E. , 2020/1705 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Olası kastla öldürme
HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında: TCK"nin 81, 21/2, 53. maddeleri uyarınca 20 yıl hapis cezası.
2- Sanık ... hakkında: CMK"nin 223/2-e maddesi uyarınca beraat.
3- Sanık ... hakkında: CMK"nin 223/2-e maddesi uyarınca beraat.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanıklar ... ve ... hakkında maktul ..."ye karşı kasten öldürme suçundan kurulan beraat hükümleri ve sanık ... hakkında maktul ..."ye karşı kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüyle ilgili olarak sanık ... müdafiinin, katılan ... vekilinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmü bakımından;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... hakkında maktul ..."e yönelik kasten öldürme suçundan edilen delillerin hükümlülüğüne yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak beraatine hükmedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan ... vekilinin ve o yer Cumhuriyet savcısının sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA, oy birliğiyle karar verildi.
Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet ve sanık ... hakkında kurulan beraat hükümleri bakımından;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."ın maktul ..."e karşı eyleminin sübutu kabul, cezayı azaltıcı sebeplerin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin gerekçeli temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemede ileri sürdüğü suç vasfına, haksız tahrike ve takdiri indiril hükümlerinin uygulanması gerektiğine, katılan ... vekilinin nitelikli kasten öldürme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak,
Dosya kapsamına göre, sanıklar ..."ın sorun yaşadığı ... ve ... isimli şahıslarla olan bağı nedeniyle maktule husumet besledikleri, olay günü sanıklarla, maktulün arkadaşı olan tanık ..."nın parkta oturdukları sırada, maktulün ..."yı aradığı, görüşmenin ardından ..."ın ..."ya kiminle konuştuğunu sorduğu, ..."nın maktulle konuştuğunu söylemesinin ardından ..."ın ..."dan maktulü çağırmasını istediği, aralarındaki husumeti bilen ..."nın önce buna yanaşmadığı, fakat yoğun ısrarı sonucu ..."ın bu isteğini yerine getirmek zorunda kaldığı, maktulün yapılan çağrı üzerine sanıkların da bulunduğu parka geldiği ve burada sanık ..."la karşılaştığı, kısa bir sohbetin ardından, ..., ... ve maktulün, ..."ın otomobilinin yanına geldikleri, ... ile maktulün aracın arkasına binerek yola çıktıkları, bu sırada ..."ın kendi telefonundan maktul ile ..."nın konuşmalarını ... ve ..."a dinlettiği, tarafların bu şekilde bir süre daha yol almalarının akabinde ... ile ..."ın aracı durdurdukları, ..."ın aracın sol ön koltuğuna oturduğu, maktulün yanına oturan ..."ın, ..."tan otomobili sürmesini istediği, yolculuk sırasında ..."ın maktulün haberleşmesini engellemek için telefonunu alarak ..."a verdiği, ..."ın da telefonu aracın torpido gözüne koyduğu, bu şekilde yapılan yolculuğun ardından, saat 22.00 sıralarında tarafların şehir merkezine uzakta bulunan, Değirmendere diye tabir edilen ve stabilize yol üzerindeki ıssız bir bölgeye geldikleri, maktulü araçtan indiren ..."ın maktulü kendisiyle ilgili ... ve ..."a neler söylediği konusunda sorguya çektiğii, sorgu sırasında ..."ın maktule aşırı şiddet uyguladığı, vücudunun bir çok bölgesini şiddetli şekilde darp ettiği, bu arada ..."ın, kendisini engellemeye çalışan ... ile ..."ı bir şeyler almak bahanesiyle benzin istasyonuna göndererek olay yerinde uzaklaştırdığı, bu süreç içinde ..."ın maktule karşı eylemlerini sürdürdüğü, ..."a maktulü darp ettiği anların fotoğraflarını çektirdiği, bir süre sonra ..."ın, ... ile yeniden olay yerine geldiği, ..."ın bir müddet sonra olay yerinden ayrıldığı, ... ve ..."ın, maruz kaldığı şiddetten dolayı bitkin düşen ve yalvaran maktulü birlikte alarak ..."nın biraz daha uzağına taşıdıkları, ..."ın burada da şiddetli darbına devam ettiği, maktulün durumunun kötüleşmesi, ağzından burnundan kan akması ve yürüyemeyecek hale gelmesi üzerine, ... ve ..."ın, ..."yı da alarak olay yerini terk ettikleri, baygın bir halde ertesi gün saat 15.15"de tanık Şaban tarafından bulunan maktulün, künt kafa travmasına bağlı kafatası kemik kırıkları, beyin kanaması ve buna bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu hayatını 02/07/2015"de kaybettiği ve kendisine karşı gerçekleştirilen eylemle, ölümü arasında illiyet bağının varlığının tespit edildiği olayda,
a) Sanıklar ... ve ...’ın eylemlerinin belirli bir zaman süreci içerisinde maktulü savunmasız bırakmak suretiyle fiil üzerinde tam bir hakimiyet kurarak gerçekleştirdikleri, ..."ın makul sayılamayacak şiddetli darbeleri sırasında sanık ...’ın fiil üzerinde ortak hakimiyetinin devam ettiği, ardından, maktulün ağır bir şekilde yaralandığını gören sanıkların, maktulü bıraktıkları konum ve zaman itibarıyla da ölümün öngörülebilir olmanın ötesinde, bilinmesinde zorunluluk olan bir netice olduğunun açıkça anlaşılması ve illiyet bağının da kurulduğunun tespit edilmesi karşısında, “kasten öldürme” suçundan, TCK"nin 37, 81 maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmaları yerine, suç niteliğinde ve delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde sanık ..."ın “olası kastla öldürme" suçundan mahkumiyetine, sanık ..."ın ise beraatına karar verilmesi,
b) Bolu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/771 esas 2013/380 karar sayılı ilamına göre mükerrir olan sanık ... hakkında TCK"nin 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Sanık ... yönünden, 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı olup, katılan ... vekilinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, kısmen re"sen de temyize tabi olan hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 08.07.2020 tarihinde heyetimizden sayın ..."in sanık ..."ın eyleminin TCK"nin 39. maddesi kapsamında kaldığına ilişkin karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY;
Maktul ...’ün, sanık ... tarafından kasten öldürüldüğü olayda; sanıklardan ...’ın eyleminin TCK 39. md kapsamında suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunmak olduğunu düşündüğümden, sanık ... hakkında yerel mahkemece verilen beraat kararını bu sanığın eyleminin TCK 81. md kapsamında kasten öldürme suçunu işlediğinden bozulmasına dair Dairemiz çoğunluğunun bozma kararına; sanık ...’ın eyleminin, asli fail ...’ın eylemine TCK 39/2-c kapsamında suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunup icrasını kolaylaştırmak şeklinde katıldığını düşündüğümden katılmıyorum.
Şöyle ki;
Sanık ..., maktul ...’ü darp ettiği yere beraat eden ve bu karar Dairemizce de onanan ...’ın aracı ile gitmiştir. Araçta bu sırada maktul ..., sanıklar ..., ..., ... ve Sisi lakaplı dosyamızda tanık olarak dinlenen ... isimli 15 yaşındaki kız vardır. ...’nın beyanları dosya kapsamına göre tarafsız beyanlar kabul edilerek, kendisi olayın başından sonuna kadar olay yerinde olduğu halde soruşturmada şüheli-sanık sıfatı verilmemiş, tanık olarak dinlenmiş ve beyanlarına dosya kapsamında itibar olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, tanık ... beyanı, sanıklar ..., ... ve ... savunmaları incelendiğinde; ...’ın, maktule yönelik hiç bir müessir fiili veya başkaca cebri eylemi olmamıştır. ... tarafından rızai olarak kolluğa verilen cep telefonunun içeriğinde ise; sanık ...’ın maktulü darp ederken çekilmiş iki fotoğraf karesi vardır. Yine tanık ...’nın yaşının küçüklüğü nedeniyle Cumhuriyet Savcılığında verdiği ilk ifadesinde; maktulü sanık ...’ın ıssız yerde yumrukla darp ettiğini, ...’ın kendilerinden ayrılıp gitmesinden sonra kendisinin ...’ü koruyabilmek için orada kaldığını, ... ve ...’ın, ...’ü bulunduğu yerden alarak olaydan sonra polislerin maktulü bulduğu yere birlikte götürdüklerini, ...’ın burada yine maktulün karnına ve kafasına yumruklarla vurduğunu, maktulün çenesinin kasıldığını, maktulün çenesine zarar gelmesin diye ... ve kendisinin maktulün çenesini açmaya çalıştıklarını, bu arada maktulün konuşamadığını, ayağa kalkamadığını, yere basamayacak hale geldiğini, ... ve ...’ın, maktulün numara yaptığını söylediğini, kendisinin telefonunun şarjı bittiği için kimseyi arayamadığını, üçü birlikte maktulü olay yerinde bırakarak oradan ayrıldıklarını söylemiş olup, sanık ... her ne kadar maktule bizzat vurmamış ise de, sanık ...’ın talebi üzerine onun maktulü döverken kendi telefonu ile onların fotoğraflarını çektiği, yine sanık ...’la beraber maktulü ilk dövüldüğü yerden birlikte olay yerine yakın başka bir yere yürüyerek götürdükleri, orada sanık ...’ın maktule defalarca yine yumrukla vurduğu, sanık ...’ın bu eylemlerin icrasını kolaylaştırmak, maktulü döverken fotoğrafları çekildiğini bilen ...’ın maktulü dövmesi için ona teşvik etmiş de sayılacağı (Bu darp resimlerinin mahallede duvarlara asılarak ...’ın namının yürüyeceğine dair dosyada beyan vardır) kanaatinde olduğumdan, sanık ...’ın maktulün öldürülmesinde asli fail ...’a yardım eden olarak sorumluluğu bulunduğu kanaati ile çoğunluk görüşüne katılmıyorum.