Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/815
Karar No: 2018/396

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/815 Esas 2018/396 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2017/815 E.  ,  2018/396 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı veren
    Yargıtay Dairesi : 18. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Sayısı : 992-292


    Kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçundan sanık ..."nin beraatine ilişkin Antalya (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 16.03.2012 tarihli ve 206-540 sayılı hükmün, Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 18. Ceza Dairesince 19.10.2015 tarih ve 11690-8226 sayı ile;
    "Katılanın aşamalardaki ısrarlı anlatımları ile bu anlatımlarla uyumlu kolluk tutanağına göre, sanığın, katılanın cep telefonunu, 15.01.2011 tarihinde saat 00:36"da aradığı, konuşmadan kapattığı, ertesi gün saat 23:57"de cevapsız çağrı bıraktığı, 17.01.2011 tarihinde de, saat 00:05, 00:06 ve 00:09 saatlerinde arayıp, bu görüşmelerden birinde kendisine küfür ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın yüklenen suçtan mahkumiyeti yerine, "...alkolün etkisiyle katılanı yanlışlıkla aradığı..." biçimindeki, dosya içeriğiyle uyumsuz gerekçeyle beraat kararı verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    18.06.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun"un 84. maddesiyle 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 6. maddesi uyarınca sulh ceza mahkemelerinin kaldırılması nedeniyle dosya kendisine devredilen Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesince 01.04.2016 tarih ve 992-292 sayı ile bozma kararına direnilerek sanığın beraatine karar verilmiştir.
    Bu hükmün de Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.08.2016 tarihli ve 254733 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 14.12.2016 tarih ve 1181-1744 sayı ile; 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 18. Ceza Dairesince 25.04.2017 tarih ve 553-4519 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup direnmenin kapsamına göre inceleme, sanık hakkında kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçundan kurulan beraat hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçunun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 27. maddesi uyarınca öncelikle; sanık hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Şikâyetçi ..."ın, ailesiyle birlikte evde kullandığı ve eşi Serap Arar adına kayıtlı 0531 900 .... numaralı cep telefonu hattının, ..... adına kayıtlı olup sanığın kullanımında bulunan 0532 304 .... numaralı telefon hattı kullanılarak 15.01.2011, 16.01.2011 ve 17.01.2011 tarihlerinde arandığı yönünde müracaatta bulunması üzerine soruşturmaya başlanıldığı,
    Kolluk görevlilerince tanzim edilen 17.01.2011 tarihli telefon inceleme tutanağında “...0531900.... numaralı telefonun arama kayıtları bölümü açılmış: 0531900.... numaralı telefonundan gelen aramalar bölümünde 15/01/2011 gece saat 03:36, cevapsız aramalar bölümünde 16/01/2011 saat 23:57, gelen arama bölümünde 17/01/2011 saat 00:05, 00:06, 00:09’da arandığı...” şeklinde tespitlere yer verildiği,
    Suça konu telefon hatlarına ilişkin HTS kayıtlarının getirtilmediği,
    17.01.2011 tarihli uzlaşma teklif formunda şikâyetçinin uzlaşma teklifini kabul etmediği,
    Yerel Mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanığın, sarhoşluğun etkisiyle başka numarayı ararken şikâyetçinin telefonunu yanlışlıkla aradığı, böylece suç işleme kastının bulunmadığı gerekçesiyle sanık hakkında beraat kararı verildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    Şikâyetçi ... soruşturma evresinde; evde kullanmak üzere aldıkları ve eşi Serap Arar adına kayıtlı bulunan 0531 900 .... numaralı hattı 15.01.2011 tarihinde saat 03.36’da tanımadığı 0532 304 .... numaralı bir hattın aradığını, telefonu açtığında arayan şahsın “Alo, alo” dedikten sonra telefonu kapattığını, 16.01.2011 tarihinde saat 23.57’de aynı numaranın çağrı bıraktığını gördüğünü, 17.01.2011 tarihinde saat 00.09’da aynı numaranın tekrar araması üzerine telefonu açtığını ve arayan şahsa “Beni iki gündür arayıp rahatsız ediyorsun, beni tanıyor musun? Bak beni rahatsız etme seni şikâyet ederim.” dedikten sonra sesinden erkek olduğunu anladığı şahsın kendisine hakaret etmesi üzerine telefonu kapattığını, aynı gece bu numaradan beş kez daha arandığını, hiçbir aramayı cevaplamadığını, telefonu tamamen kapattığını, sabah telefonu açtığında aynı numaranın iki kez daha aradığına dair mesaj geldiğini, telefonunu sürekli arayan şahıstan şikâyetçi olduğunu,
    Kovuşturma evresinde önceki beyanlarına ek olarak; söz konusu hattı evde çoğunlukla yalnız kalan 11 yaşındaki kızları ile irtibat kurabilmek için aldıklarını, sanığın ilk aramasından sonraki gün kendi kullandığı telefon hattından sanığın kullanımındaki telefon hattını arayarak bir daha kendilerini rahatsız etmemesi konusunda ikazda bulunduğunu, sanığın da kendisine yanlışlıkla aradığını söylediğini, konuşma sırasında sanığın hafif alkollü olduğuna dair kanaat edindiğini, şikâyetinin devam ettiğini, davaya katılmak istemediğini,
    Beyan etmiştir.
    Sanık ... soruşturma evresinde 28.02.2011 tarihli ifadesinde; 0532 304 .... numaralı hattın arkadaşı olan .....’ya ait olduğunu, bu hattı yaklaşık 5-6 aydır kendisinin kullandığını, hatırlamadığı bir tarihte gece saat 02.00 sıralarında birisinin bir numaradan kendisini aradığını, arayan kişinin sorduğu şahsı tanımadığını beyan etmesi üzerine görüşmeyi sonlandırdıklarını, akabinde aynı numara tarafından tekrar arandığını, yaptıkları görüşme sırasında kimseye hakaret etmediğini, bir yanlış anlaşılma olduğunu,
    Kovuşturma evresinde ek olarak; kimseyi aramadığını, rahatsız etmediğini,
    Savunmuştur.
    Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
    Bu açıklamalar ışığında ön sorun değerlendirildiğinde;
    Sanığın, kendi kullanımında olan 0532 304 .... numaralı telefon hattıyla şikâyetçi ve ailesinin kullanımında bulunan 0531 900 .... numaralı telefon hattını suç tarihi ve öncesinde birçok kez arayıp cevapsız çağrılar bırakarak şikâyetçinin huzur ve sükûnunu bozduğu iddia edilen olayda; sanığın aşamalarda hiç kimseyi rahatsız etmediğini, aksine hatırlamadığı bir tarihte kendi kullanımındaki telefon hattının bir şahıs tarafından iki kez arandığını savunması, şikâyetçinin evde kullandıkları 0531 900 .... numaralı telefon hattı haricinde kendisine ait telefon hattından sanığı arayıp kendisini rahatsız etmemesini söylediğini beyan etmesi, 17.01.2011 tarihli telefon inceleme tutanağında; sanığın kullandığı telefon hattına ilişkin numaranın yerine yine şikâyetçi ve ailesinin kullanımındaki telefon hattına ait numara yazılarak karışıklığa sebep olunmasının yanı sıra şikâyetçinin beyanlarında yer almayan, 17.01.2011 tarihinde saat 00.05 ve 00.06"da arama olduğuna ilişkin tespitlere yer verilmesi, ancak şikâyetçinin aynı tarihte saat 00.09"dan sonra beş kez daha arandığına dair beyanına ilişkin herhangi bir tespite yer verilmemesi ve açıklanan sebeplerle tutanağın değerlendirmeye elverişli olmaması karşısında; şikâyetçinin suç tarihinde bizzat kullandığı ve sanığı aradığını beyan ettiği telefon numarasının şikâyetçiden sorularak tespit edilip sözü edilen bu telefon hattının ve sanığın kullanımında bulunan 0532 304 .... ile şikâyetçi ve ailesinin kullanımında olan 0531 900 .... numaralı telefon hatlarının, suç tarihinden önceki ve sonraki onar günlük süreleri kapsayacak şekilde HTS kayıtlarının usulüne uygun şekilde getirtilerek, tek taraflı ve karşılıklı aramaların sayısı ve süresinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesinden sonra, sanığın şikâyetçinin huzur ve sükûnunu bozma kastıyla hareket edip etmediğinin değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırmayla ve “sanığın müştekinin telefonunu sarhoşluğun etkisiyle başka numarayı ararken yanlışlıkla aradığı, böylece suç işleme kastının bulunmadığı” şeklindeki dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle sanık hakkında beraat kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
    Bu itibarla, Yerel Mahkeme direnme hükmünün eksik araştırma ve dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle karar verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
    Ulaşılan sonuç karşısında; sanığa atılı kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçunun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık konusu bu aşamada değerlendirilmemiştir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 01.04.2016 tarihli ve 992-292 sayılı direnme kararına konu hükmünün, eksik araştırma ve dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle hüküm kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 02.10.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi