3. Hukuk Dairesi 2014/13735 E. , 2014/13411 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... aralarındaki menfi tespit davasına dair ... 13.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19.06.2012 günlü ve 2011/441 E.-2012/290 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 13.03.2014 günlü ve 2014/2469 E.-2014/3962 K.sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı tarafça çarpanlı kilovatın yanlış hesaplandığı gerekçesiyle açtıkları davada, kesinleşen mahkeme kararı ile 9.422,58 TL borçlu olduklarına karar verildiğini, bu karar üzerine davalı tarafça gecikme faizi tahakkuk ettirildiğini, bunun yasal dayanağı bulunmadığı belirtilerek davalıya 12.408 TL faiz ya da gecikme cezası adı altında borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davacı tarafından temyizi üzerine 13.Hukuk Dairesi tarafından tarafından “...davacının tasfiye yasası niteliğinde bulunan 6111 sayılı yasadan yararlanma hak ve imkanına sahip olduğu, hal böyle olunca; davacının hükümden sonra yürürlüğe giren 6111 sayılı yasadan yararlanmak için ilgili mercie müracaatının olup olmadığı, müracaatı var ise idarece bu hususta verilmiş bir karar olup olmadığının tespitinin zorunlu olduğu, mahkemece; davanın 6111 sayılı yasadan yararlanmak için davalı idareye müracaat edip etmediğinin belirlenmesi gerektiği” belirtilerek bozulmuştur.Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karar da, Dairemizce; "Bozma kararına uyulduğu halde gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, somut olayda davacının 6111 sayılı yasadan yararlanmak üzere başvurusuna; davalı idarece, kamu tüzel kişiliği bulunmayan özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bir şirket olması nedeniyle enerji bedeli alacaklarının 6111 sayılı yasa kapsamında olduğundan bahsedilemeyeceği, bu nedenle anılan kanundan yararlandırıldığının belirtildiği, Yargıtay bozma ilamında davacının 6111 sayılı yasadan yararlanma hak ve imkanna sahip olduğunun açıkça vurgulanması karşısında, davalının başvuruyu 6111 sayılı yasa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda değerlendirilerek borç yapılandırıldığı taktirde de dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, aksi halde davalının alacaklı olduğu bedele hükmedilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.Davacı tarafın sair karar düzeltme talepleri yerinde olmadığından reddine;Ancak; 13.Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak dosya kapsamına alınan belgeler ve davalı idare cevabında; davacı tarafından 09.12.2011 tarihli dilekçe ile yapılandırma talebinde bulunulduğu ve davalı idarenin, dosya borcunun 6111sayılı yasa kapsamında olmadığı (özel hukuk tüzel kişiliğine haiz dağıtım şirketi olduklarından) belirtilerek, güncel dosya borcu 18.423,35 TL"nin peşin olarak yatırılması koşulu ile 11.778,47 TL olarak tahsilinin uygun bulunduğunun bildirildiği, borcun yapılandırılmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece alınan ek bilirkişi raporunda “davacının davalı şirkete yazılı başvuruda bulunup 6111 sayılı kanundan faydalanmak istediğini berlittiğinden bu kanun ve Yargıtay bozma ilamı gereğince, davacının davaya konu talebi olan 11.659,80 TL gecikme faizi ve KDV dahil şirkete borcu olmadığı" açıklanmıştır.Bilirkişi raporunu hazırlarken, somut ve özel nedenlerini bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK 279/2.maddesi gereğince; bilirkişi raporu Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak bu şekilde hazırlanan raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanarak yapılabilir.Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tarafın 6111 sayılı Yasadan yararlanmak üzere yaptığı başvurunun idarece kabul görmemesi nedeniyle, dosyanın önceki bilirkişi dışında bir bilirkişiye tevdi edilerek davacının borçlu olduğu miktarın hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması, borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktar belirlenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazlı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.Mahkeme kararının açıklanan nedenle bozulması gerekirken, başka gerekçelerle bozulduğu anlaşıldığından, Dairemizin 13.03.2014 tarih 2014/2469 E.-2014/3962 K.sayılı bozma kararı kaldırılarak, mahkeme kararının açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile, Dairemizin 13.03.2014 tarih, 2014/2469 E.-2014/3962 K.sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.