21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4611 Karar No: 2015/18600 Karar Tarihi: 15.10.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/4611 Esas 2015/18600 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2015/4611 E. , 2015/18600 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon 1. İş Mahkemesi TARİHİ : 23/12/2014 NUMARASI : 2012/495-2014/710
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ile davalı vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının iş kazası sonucu %38,20 oranında sürekli iş göremezliğinin bulunduğu, hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda davacının %30, davalının ise %70 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği anlaşılmaktadır. İş kazalarından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davalarında zararlandırıcı olaya neden oldukları ileri sürülen kişi veya kişilerin kusur oranlarının kesin olarak tespiti hem maddi hem de manevi tazminat miktarını doğrudan etkilemesi bakımından önem taşımaktadır. Zira maddi tazminat davalarında sigortalının kazanç kaybının hesaplanmasında davacının kendi kusuru oranında tespit olunan kazanç kaybından indirim yapılacağı gibi manevi tazminat davalarında hükmedilecek manevi tazminat miktarının takdirinde tarafların kusur durumu mahkemece öncelikle dikkate alınacaktır. Somut olayda, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi kusur raporunda davalıya aracın bakım ve kontrolünün uygun şekilde yapılmamasından dolayı da kusur verilmiş ise de, dosyadaki bilgi ve belgelerden kazadan kısa süre önce aracın bakımlarının yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu açıdan hükme esas alınan bilirkişi raporundaki kusur oranları kazanın oluş şekline uygun olmayıp işverene atfedilen kusur oranı fazladır. Bu hususları değerlendiren, olayın oluşuna uygun, kurum inceleme raporundaki kusur oranlarını dikkate almak gerekirken, oluşa uygun olmayan bilirkişi kusur raporuna göre karar verilmesi hatalıdır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 15/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.