4. Ceza Dairesi 2019/8552 E. , 2019/20032 K.
"İçtihat Metni"
Basit tehdit suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Durağan Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/01/2018 tarihli ve 2016/145 esas, 2018/6 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 14/11/2019 gün ve 94660652-105-57-11800 -2019-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/12/2019 gün ve 2019/117942 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daire"ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 13/09/2018 tarihli ve 2016/17800 esas, 2018/11567 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, dosya kapsamına göre 04/01/2018 olan karar tarihinde, Sinop E tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda başka suçtan tutuklu olduğu anlaşılan sanığın SEGBİS sistemi ile 19/10/2017 tarihli beşinci oturumda savunmasının alınması sırasında duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmaksızın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 193/1. maddesinde yer alan "Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir." şeklindeki ve 196/5. maddesinde yer alan "Hastalık veya disiplin önlemi ya da zorunlu diğer nedenlerle yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışındaki bir hastahane veya tutukevine nakledilmiş olan sanığın, sorgusu yapılmış olmak koşuluyla, hazır bulundurulmasına gerek görülmeyen oturumlar için getirilmemesine mahkemece karar verilebilir." şeklindeki düzenlemelere aykırı olarak, son oturumda hazır bulundurulmadan yokluğunda yargılamaya devam edilip, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Basit tehdit suçundan sanık ..."nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106/1-2. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, Durağan Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/01/2018 tarihli ve 2016/145 esas, 2018/6 sayılı kararının, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 13/09/2018 tarihli ve 2016/17800 esas, 2018/11567 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, dosya kapsamına göre 04/01/2018 olan karar tarihinde, Sinop E tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda başka suçtan tutuklu olduğu anlaşılan sanığın SEGBİS sistemi ile 19/10/2017 tarihli beşinci oturumda savunmasının alınması sırasında duruşmadan vareste tutulmak isteyip istemediği sorulmaksızın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 193/1. maddesinde yer alan "Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir." şeklindeki ve 196/5. maddesinde yer alan "Hastalık veya disiplin önlemi ya da zorunlu diğer nedenlerle yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışındaki bir hastahane veya tutukevine nakledilmiş olan sanığın, sorgusu yapılmış olmak koşuluyla, hazır bulundurulmasına gerek görülmeyen oturumlar için getirilmemesine mahkemece karar verilebilir." şeklindeki düzenlemelere aykırı olarak, son oturumda hazır bulundurulmadan yokluğunda yargılamaya devam edilip, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle, yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanık ... hakkında tehdit suçundan hüküm kurulurken, savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun "Sanığın duruşmada hazır bulunmaması" başlıklı 193. maddesinin ilk fıkrası; "Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir." biçiminde, "Sanığın duruşmadan bağışık tutulması" başlıklı 196. maddesi ise; " (1) Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir. (2) Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Sorgu için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafiine bildirilir. Cumhuriyet savcısı ile müdafiin sorgu sırasında hazır bulunması zorunlu değildir. Sorgusundan önce sanığa, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulur. (3) Sorgu tutanağı duruşmada okunur. (4) (Değişik: 15/8/2017-KHK-694/147 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/142 md.) Hâkim veya mahkemenin zorunlu gördüğü durumlarda, aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle yurt içinde bulunan sanığın sorgusu yapılabilir veya duruşmalara katılmasına karar verilebilir. (5) Hastalık veya disiplin önlemi ya da zorunlu diğer nedenlerle yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışındaki bir hastahane veya tutukevine nakledilmiş olan sanığın, sorgusu yapılmış olmak koşuluyla, hazır bulundurulmasına gerek görülmeyen oturumlar için getirilmemesine mahkemece karar verilebilir.(6) Yurt dışında bulunan sanığın, belirlenen duruşma tarihinde hazır bulunmasının zorluğu halinde, bu tarihten önce duruşma açılarak veya istinabe suretiyle sorgusu yapılabilir." şeklindedir.
İncelenen dosyada; sanık ... hakkında, katılan ..."e yönelik 16.07.2006 tarihli tehdit eylemi nedeniyle, TCK"nın 106/1-2. cümle, 53. maddeleri uyarınca yargılanıp cezalandırılması talebiyle 29.07.2016 tarihinde kamu davası açıldığı, yürütülen yargılamanın 19.10.2017 tarihli celsesinde, başka suçtan Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda tutuklu olan sanığın, SEGBİS aracılığıyla savunmasının alındığı, sanığa CMK"nın 196. maddesinde düzenlenen, duruşmadan bağışık tutulma haklarının hatırlatılmadığı, mahkumiyet hükmünün açıklandığı 04.01.2018 tarihli duruşmada da, sanığın hazır edilmediği, UYAP kayıtlarından yapılan araştırtmada, sanığın hüküm tarihinde halen Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda bulunduğu, yargılama sonunda sanığın TCK"nın 106/1. maddesinin ikinci cümlesi, 62, 52. maddeleri uyarınca, 500,00 Tl adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu ve Mahkeme hakiminin ihbarı sonucunda kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Savunmasının alındığı 19.10.2017 tarihinde, başka suçtan Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nda tutuklu olduğu anlaşılan sanığa, duruşmadan vareste tutulma haklarının hatırlatılmadığı
ve sanığın da bağışık tutulma talebi bulunmadığı halde, hükmün açıklandığı 04.01.2018 tarihli son oturumda, hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılarak sanığın savunma hakkının kısıtlandığı ve bu nedenle Durağan Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/01/2018 tarihli ve 2016/145 esas, 2018/6 sayılı kararının hukuka uygun olmadığı kanaatine ulaşılmıştır
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Kanun yararına bozma istemine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamede yer alan bozma nedeni yerinde görüldüğünden, Durağan Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/01/2018 tarihli ve 2016/145 esas, 2018/6 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince, mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 18/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.