17. Hukuk Dairesi 2015/15669 E. , 2017/10964 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ...Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacısı oldukları aracın 10/02/2012 günü davacı ..."ün sürücüsü olduğu araca çarpması sonucu davacı sürücü ve diğer davacı yolcu ..."ün yaralandığını, olaya bağlı olarak ...’ün sakat kaldığını, ...’ün yüzünde sabit iz oluştuğunu, MEB’na bağlı bir okulda öğretmenlik yapan ...’ün ciddi oranda gelir kaybına uğradığını, derslere giremediğini, ek ders ve kurs ücreti olarak 7.500,00 TL"dan mahrum kaldığını, ...’ün hasara uğrayan dişleri nedeniyle 4.500,00 TL gerektiğini ve hastaneye gidiş geliş nedeniyle 1.000,00 TL masraf yaptıklarını belirterek fazlaya ilişkin talep hakı saklı kalmak kaydı ile toplam 13.000,00 TL maddi, 20.000,00’er TL manevi tazminatın davalılardan (... şirketi manevi hariç) olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ortaklaşa ve dayanışmalı olarak tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada; kaza nedeniyle davacı ..."ün maluliyete uğradığının anlaşıldığını belirterek fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan ortaklaşa ve dayanışmalı olarak tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili; 17.03.2015 tarihinde davacı ..."ün maluliyeti nedeniyle tazminata ilişkin dava değerini 69.492,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; geçici iş göremezlik tazminatı talebinin tedavi giderleri teminatı içerisinde değerlendirilerek ...’dan talep edilmesi gerektiğini, sorumluluklarının sürücünün kusuru oranında ve poliçe ile sınırlı olduğunu, manevi tazminatın sorumluluk kapsamı dışında kaldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar... ve ... Ltd. Şti. vekili; davalı sürücünün kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını ve talep edilen miktarın fahiş olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 61.241,68 TL maddi tazminat ile takdiren 500,00 TL hastaneye gidiş dönüş yol masrafı olmak üzere toplam 61.741,68 TL maddi tazminatın ve davacı ... için 2.400,00 TL maddi tazminat ile takdiren 500,00 TL hastaneye gidiş dönüş yol masrafı olmak üzere toplam 2.900,00 TL maddi tazminatın davalı ... şirketi poliçe limiti sınırlı olmak kaydı ile araç sürücüsü ... ve araç işleteni ...Ltd. Şti. yönünden olay tarihi olan 10/02/2012 gününden, davalı ...Ş. yönünden dava tarihi olan 01/10/2012 gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan ortaklaşa ve dayanışmalı olarak alınıp adı geçen davacılara verilmesine; ayrıca davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın ve davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10/02/2012 gününden itibaren yasal faiziyle davalılar araç sürücüsü..., araç işleteni ... Ltd. Şti."den ortaklaşa ve dayanışmalı olarak alınıp adı geçen davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm davalılar... ve ...Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Ayrıca; 1086 Sayılı HUMK"nun 45. maddesi ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 166. maddesi uyarınca, asıl ve birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup, asıl ve birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Yukarıda belirtilen ilkeler gözardı edilerek, infazda tereddüt oluşturacak şekilde asıl ve birleştirilen dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması doğru görülmediğinden, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
2-Kabule göre; dava dilekçesinde belirtildiği üzere davacı öğretmen (devlet memuru) olup çalışamadığı dönemde maaşını almaya devam edeceğinden, davacının geçici iş göremezlik zararı 9 ay boyunca mevcut bordrosu (maaşı ve ek dersleri) üzerinden hesaplanmıştır. ... davacının iyileşme süresince maaşını almaya devam ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Öğretmen olan davacının bu dönemde ancak ek ders ve kurs ücreti gibi ek gelirlerden mahrum kalması söz konusu olabilir. O halde mahkemece, geçici işgöremezlik döneminde mahrum kalındığı ispat olunabilen ek gelirler tespit edilerek bu miktara hükmedilmelidir. Davacı yönünden zararın, çalışamadığı dönemde eğer alıyorsa ek ders ve kurs ücreti gibi yan ödemelerden ibaret olduğu göz önüne alınmalıdır. Bu durumda mahkemece davacının kaza tarihinde çalıştığı kurumdan davacının çalışamadığı dönemde mahrum kaldığı kazanç bulunup bulunmadığı sordurularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre, davalılar ... ve ... Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... Ltd. Şti. Vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve... Ltd. Şti. Vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...Ltd. Şti."ne geri verilmesine, 27/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.